BM VE ERDOĞAN LİDERLİĞİ…

BM VE ERDOĞAN LİDERLİĞİ…

Liderlik, geleceği öngörebilmektir…

Dolayısıyla devlet yönetmede olduğu gibi dünyayı yönetebilmekte bir “liderliğe” ihtiyaç duyar.

Liderlik ise “donanım” gerektirir.

Donanım,  “ tecrübe, bilgi ve cesarete” muhtaçtır.

Bilgi, tecrübe ve cesaret neye muhtaçtır derseniz o da dünya ‘’adil düzenine inanca’’  dünyadaki zulüm ve sömürüye karşı bir ‘’beşeri duruş ahlakına’’ ihtiyaç duyar.

Ancak bu niteliklere sahip olduğunuz ölçüde liderlik vasfınız özellikle  dünyaya liderlik yapabilme vasfınız belirginleşir.

Dünyayı etkileyen pandemi bize gösterdi ki dünya da  ciddi bir liderlik sorunu var.

Dedim ya liderlik geleceği öngörebilmekle mümkündür. Lider öngörünüzle geçmişi iyi analiz edip dünü iyi tarif etmezseniz gelecekle ilgili ne kadar büyük laflar ettiğinizin bir karşılığı yoktur.

Zaman hızla akıp gidiyor. Kontrol edemediğimiz zaman, aldığımız her nefesin hesabını yapıp olanı biteni elinde kalem iyisiyle kötüsüyle yazmaya devam ederken su misali her şey  akıp gidiyor.

2020 başında ortaya çıkıp tüm dünyayı etkileyen pandemi, bize artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını öğretti.

Geçmişte dünyayı etkileyen akımların, güç odaklarının ve sosyolojik kavramların içlerinin boşaldığını gördük. 

Neo-liberalizm…  Amerikan hegemonyası… Küreselleşme… Toplumsal yapılar… Aile…

Sil baştan her şey değişecek. Bu içi boşalan kavramların hepsi sorgulanacak.

Dünya uzun yıllar öyle bir girdabın içindeydi ki zalimin mazlumu ezdiği, gücü yetinin güçsüzü sömürdüğü bir zemine oturmuştu.

Hatırlayın… Bu viral menşeili kriz ilk başladığında süper gücüm diye dünyaya kafa tutan küresel düzenin kanını  emen  ABD ve ekürüsü AB, kendi iç hesaplaşmalarıyla öyle bir duruma gelmişti ki artık zorbalıkla birbirlerinin maske ve solunum cihazlarını gasp eder olmuşlardı.

Artık gerçeğe gözümüzü kapatmamak gerekiyor. Güç ve gelecek batıdan doğuya kayıyor…

Batı dünya düzeni sarsılıyor. Hem küresel düzenin ekmeğini yiyip hem de işine gelmediği zaman şikayet eden yeri geldiğinde güçsüz devletleri tehdit eden ABD’nin hegemonyası ve içi boşalan Almanya’nın zorla ayakta tuttuğu AB’nin yeni dünya düzenindeki pozisyonu artık çatırdıyor. Bunu öngörebilmek için illaki müneccim olmak gerekmiyor.

1945 sonrası ikinci dünya savaşıyla hegemonyasını kesin olarak ilan eden ABD ve  kontrol ettiği ve kendi çıkarı için kullandığı BM’nin,  dünya adil düzenine bir katkı sunamadıkları görüldü.

Dolayısıyla yeni dünya düzeni artık tamda burada bu yeni düzeni sorgulayacak sorguladığı gibi yeniden kurgulayacak lider öngörüsüyle geleceği planlayan ve ufukları işaret edecek bir lider ekolüne ihtiyaç duyuyor…

Yeni dünya düzeninin ihtiyaç duyduğu yeni şey BM yapısının yeniden revize edilmesi gerçeği…  Artık ABD ile birlikte Rusya, Çin İngiltere ve Fransa’nın daimi üye statüsü ve veto haklarının yeniden sorgulanması ve yeniden güncellenmesi gerekiyor. 

BM’ye kayıtlı 193 ülkenin dönüşümlü daimi üyelik statüsünü kendi içinde yeniden revize edilebilmesi ve edilebilmesi halinde daha adil düzen için yeni bir kapı aralanabilmesi gerekiyor.   

Bugün bunu yapabilmek için geleceği öngörebilen beşeri ahlaka inanmış cesaret, feraset, basiret sahibi  bir lider profiline ihtiyaç duyuyor yeni dünya düzeni…

Bunu da ancak  BM’de ki 193 ülkeye dönerek   ‘’ Dünya beşten büyüktür!’’ diyebilen ve   dünyadaki tüm adaletsizliği, zulüm ve zalimliği  dünyanın yüzüne vururken gocunmayan…

Bunu ‘’ One minute’’ diyerek İsrail zulmünü,  himayedarları ABD ve Batı’ya rağmen haykırmaktan çekinmeyen…

Bunu dünyanın pespaye soysuzluğunun vurdumduymaz ikliminde dünya mazlum milletlerin  umudunu her daim canlı tutan, bir lider gerçekleştirebilir. 

Bu beş daimi üye oturtur mu bilemiyorum ancak bunu  gelecekte BM Genel Sekreterlik koltuğuna oturmuş, adil düzene inanan her şeyi kendi ülkesel çıkarları üzerine oturtmadığı gibi bu cesarete, tecrübeye, donanıma ve en önemlisi beşeri ahlaka  sahip tek bir lider gerçekleştirebilir…

BM koltuğuna yakışan bu lider profili tartışmasız ‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.’’

YORUM EKLE