Sözde Solcularımız ve Entelektüel İkiyüzlülük
Soru şu… Bizim entelektüel geçinen solcularımız ne kadar entelektüel olgunluğa sahip?
Bana göre sanatçısından yazarına siyasetçisinden aydınım diye ortada dolaşan kanaat önderlerine kadar ciddi bir seviye düşüklüğü yaşıyor bu sözde aydınlar topluluğu.
Tabi bunu saygıyı sonuna kadar hak eden kendine göre bir gizli ajandası olmayan adam gibi adam sanatçımız güzel insan ‘
’Sayın Haluk Levent’i’’ ayrıştırarak söylüyorum.
Bu ülkede sanatçıyım diye geçinenlerin kendi pencerelerinden dünyaya bakış açılarında ciddi bir
‘’ gizli ajanda’’ söz konusu.
Kendi gibi olmayanlara veya kendinden olmayanlara karşı
‘’ elitist’’ bakış açısıyla ciddi bir aşağılama içgüdüsü sorunu mevcut.
Tüm bunlar ekseninde soruyorum.
7 Ekim’den bu yana Gazze de çoluk çocuk demeden katledilen 37 bin Filistinli karşısında Batı’nın solcuları hükümet başkanları halklar ayağa kalkarken bizim solcularımız, sözde entelektüel yazar veya sanatçılarımız halk için siyaset yaptığını söyleyen siyasetçilerimiz neden sessiz?
Neden üç maymunu oynuyorlar? Katledilen on binler karşısında neden empati yapamıyorlar?
Çadırlarda yanan çocukların bir an kendi çocukları kendi kardeşlerini kendi anne veya babaları olabileceğini neden düşünmüyorlar?
Kafası kopan çocuğunun gövde bütünlüğünü sağlamak için enkaz altında gövde arayışına giren Filistinli bir annenin yerine neden kendilerini koyamıyorlar?
Bizim sözde entelektüel solcu feminist kadın yazarlarımız ve üç maymunu oynayan sözde entelektüel erkek sanatçılarımız neden sus pus?
Bunları konuşturduğumuzda inanın mangalda kül bırakmazlar. İnsan hakları, özgürlükler ve demokrasi mottosu altında kimseye söz hakkı vermezler.
Sorun galiba henüz olgunluğa ulaşmamış
‘’ Entelektüel Yetersizlik.’’
Eğer sorun bu değilse de ortada ciddi bir
‘’ İkiyüzlülük’’ söz konusu.
Batı’nın bir kısım siyasetçileri ‘
’İspanya, Norveç, İrlanda, Slovenya’’ gibi solcu ülke siyasetçi ve yöneticilerini ayrı tutarsak solcu olduğunu söyleyen ancak
‘’ gizli ırkçılık’’ ruh halinde veya Yahudi Siyonist diasporaya göbek bağıyla bağlı sanatçı, siyasetçi, yazar gibi sözde entelektüel güruhta ciddi bir kokuşmuşluk söz konusu.
Oysa sanatçılar ve üst kültürün temsilcisi aydınlar topluluğu dediğimiz Entelijansiya genelde bilgili, duygusal ve naif insanlardır. Aynı zamanda gerçekçidirler. Olanı olduğu gibi söyleyen çekincesiz insanlardır.
Geldiğimiz noktada sorun gerek sanatçı gerekse aydın olarak geçinen bu topluluk batıda olduğu gibi bizde yeterli kültür düzeyinde ve olgunluğunda değil galiba.
Oysa beğenelim beğenmeyelim. 1960’lı yılların son çeyreğinde Dolmabahçe’ye yanaşmak isteyen ABD 6.filosu askerlerinin 68 kuşağı gençlerin girişimiyle denize dökülmesiyle sonuçlanan bu protesto ve eylemini emperyalist amaca karşı olduğu için bugün bile alkışlıyoruz. O gün 68 kuşağı olarak tabir edilen o gençlerin bu çabası onurlu bir çabaydı. Onun içindir ki 68‘ler kuşağı bugün zihinlerde bir değer olarak kazınmış ve böyle kabul görmüş tüm kesimlerce…
Ancak bugüne gelindiğinde bir emperyalist kalkışma olan 15 Temmuz darbe girişimine ya taraf olurlar ya da sessiz kalırlar
Suriye’nin kuzeyinde hemen güney sınırımızda dizayn edilmeye çalışılan PYD/PKK terör devletinin para ve silah kaynağı emperyalist ABD’ye çıkıp bir laf etmezler.
Gazze’de 17 bini çocuk 37 bin insan İsrail bombalarıyla katledilir, iç hesaplaşmalarında iktidar ve cenahını tweet yağmuruna tutanlar buna gelince bir tweeti çok görürler.
Sağcısı solcusu ister yazar ister sanatçı, sömürü düzenine yani emperyalizmin mihenk taşlarına ve onun taşeronlarına kökten hep karşı olmalıdır.
Hele hele solculuk solcu olmak koşulsuz bunu gerektirir.
O zaman neredesiniz ey sentetik solcular?
Gazze’de veya dünyanın herhangi bir yerinde insanlar soykırıma uğrarken neden sesiniz çıkmıyor?
Yoksa sizde mi emperyalist düzenin bir parçası oldunuz?
Sizde mi nutku tutulan bazı batı siyasetçileri veya bir kısım sözde sanatçılar gibi müesses nizamın Yahudi diasporası tarafından satın alındınız?
Çıkın adam gibi söyleyin!