KIRSAL VE KIRSAL KALKINMA-1
6360 sayılı yasa ile birlikte Belediye sınırları mülki idare sınırları olarak belirlenmiştir. Yasa ile belde ve köyler “mahalle” statüsüne dönüştürülmüştü.
Belde ve köy kültürü bir an da ortadan kalkabilecek bir süreç değildir. Özellikle geniş bir coğrafyaya sahip Büyükşehir Belediyeleri ve büyükşehir ilçe belediyelerinde bu kurumsallaşma yeteri düzeyde oluşturulamadığı da aşikardır.
Daha önce belediye başkanı ya da köy muhtarı (bütçesi ve karar organı olan) tarafından yönetilen bu yeni mahallelerde, merkezde bulunan mahallelerle de oluşan kültürde geçen zaman içerisinde oluşamamıştır.
Belde eğer ki sosyo-ekonomik olarak özellikle ekonomik açıdan gelişmişliği sağlayamamışsa göçler daha da hızlanmıştır. Benzer durum köyler için de geçerlidir.
Yukarda bir kısmından bahsettiğimiz olumsuzlukların yanında; kaynak tasarrufu, daha koordineli hizmet ve yatırım ile benzeri bir çok konuda ciddi ve önemli hizmetlerde getirilmiş ve getirilmeye de devam etmektedir.
Ancak burada vurgulamak istediğim konu, Kırsal olarak kabul edilen bölge olan daha önce belde ve köy olan yerleşim alanlarında tarım ve hayvancılıkta ki mevcut durum.
Bu bölgelere mahsus Daire başkanlıkları/müdürlükler kurulması ekipman, malzeme, hayvan, fide, yem desteği gibi bir çok konuda destek olunması tarım ve hayvancılıkta küçülmeyi engelleyememiş genç nesil tarım ve hayvancılık alanından ve yerleşim yerlerinden uzak kalarak kent merkezlerine göç etmeye devam etmiştir.
Tarım ve hayvancılığın günümüz de önemini daha da arttırması bu konuda acilen çözümler üretilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Çözüm önerilerimi ilerleyen yazılarımda sizlerle paylaşmak dileğiyle.