MERSİN NEDEN KAZANILAMADI?
Seçmen 14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinde muhalefetin ‘’ lider yoksunluğu’’ nedeniyle güvendiği ekonomik koşulların getirdiği tüm sarsıntıya rağmen lider olarak yine Sayın Erdoğan’ı gördü yine ona güvendi ve tercihini yine bu yönde belirledi.
Diğer bir deyişle oyumu gider Erdoğan’a veririm sorarlarsa ‘’ kan kusarım kızılcık şerbeti içtim derim ‘’ dedi.
Ders verme iradesini 31 Mart 2024 seçimleri için sakladı. Seçmen biliyordu ki ülkenin içinden geçtiği bu süreci yönetecek irade ancak Erdoğan’da mevcuttu. Ana muhalefet başta muhalefetin homojen olmayan derme çatma bir araya gelme yapısı seçmeni ikna etmedi edemedi.
Seçmen biliyordu ki yerel idareler her ne kadar yapılan önemli hizmetlerle genel siyasete güç vererek genel siyasetin iddia ve iktidarına altlık oluşturma görevi üstlense de aynı zamanda iktidara bir sonraki genel seçime kadar iktidarı uyarıcı yönüyle kendine toparlama fırsatı tanırdı.
Bu realite tüm ülkede olduğu gibi Mersin için de en belirleyici en kritik eşik oldu.
Peki Mersin Cumhur İttifakınca neden kaybedildi? Kent uzlaşısı adı altında DEM+CHP adayı Seçer neden ve nasıl kazandı?
Öncelikle bu seçimin birinci kaybettireni ülke genelinde ‘’ EMEKLİLER’’oldu.
Emekliler 28 Mayıs 2023’ te ‘’BEKA’’ diyerek ülke yönetimini güvenli ellere yani Cumhur İttifakına teslim ederek iktidarı silkeleme ahdini ‘’ EKONOMİ’’ yi öne çıkartacağı bu seçime bıraktı.
İkinci kaybettiren ‘’DEM’’ Parti oldu.
İlk başlarda CHP’yi masaya çekmek adına Mersin’de olduğu gibi göstermelik adaylarla sahaya inen DEM, tabanını bir kez daha konsolide ederek istatistiki olarak buharlaştı ancak fiiliyatta ittifak yaptığı CHP’yi Mersin Büyükşehir başta diğer tüm ilçelerde destekleyerek Akdeniz’de ittifakla kazanırken başta Toroslar, Tarsus, Silifke ve diğer perifer ilçelerde Cumhur İttifakı adayına kaybettirerek kazandı.
Üçüncü kaybettiren ‘’İYİ ‘’ Partiydi.
İYİ Parti’nin gerek Büyükşehir gerekse Toroslar’da kilit parti olduğunu önceki yazılarımda defeatle ifade etmiş bu tabanın kazanılması gerektiğini söylemiştim. İYİ Parti gerek 2019 ve gerekse 2023 seçimlerinde %12 civarındaki oyuyla Cumhur İttifakının kazanabilmesinin en başat aktörüydü.
Ancak tanınmamış reklam panolarında bir resmi dahi olmayan silik bir adayla sahaya inmesi acaba Cumhur İttifakına bir jest mi diye düşündüğümüz anda İYİ Parti tabanının genel merkezden ayrışarak DEM+CHP adayı Vahap Seçer tarafına akışkanlık kazanarak %12 olan oyunu %3’e düşürerek eksilen % 9 yani 110 bin oyun Vahap Seçer’e konsolide olması diğer en önemli sebepti.
Dördüncü kaybettiren CHP adayı VAHAP SEÇER’in bizatihi kendisiydi.
Sayın Vahap Seçer güçlü bir rakipti. Adamın PİAR’ı yani halkla ilişkileri iletişimi çok iyiydi. Her zaman söylerim eğer ‘’teknokrat belediyecilik’’ üzerinden metro, kentsel dönüşüm gibi mega projeler ortaya koyamıyorsan yapman gereken şey insanlara dokunacak işler yapman gerekir. Sosyal yardımlar ile köylü ve çiftçiye mazot, gübre, ilaç, vb. gibi destekleri öne çıkartacak ‘’ sosyal belediyecilik’’ mottosu üzerinden halkla iletişimi ilişkileri iyi tutulması oldukça önemlidir. İşte Seçer siyasal tecrübesi ile siyaseti iyi analiz eden bu retoriği ile Anamur’dan Çamlıyayla’ya 13 ilçe ve mahallelerinde geçmişte oy vermeyen ve oy vermeyeceğini bile bile çiftçi ve köylünün reel gerçeklerini iyi teşhis ederek olabildiğince bu alana abanarak bu insanların gönlüne girmesini ve bunu sandığa yansıtmasını bilmiştir.
Beşinci kaybettiren ise ‘’ TECRÜBESİZLİK’’ idi.
Bunu konuştuğumuz hemen her ortamda vatandaş tarafından sıkça vurgulandığına şahit oldum. Ne kadar ikna etmeye uğraşırsak uğraşalım Serdar Soydan vatandaş gözünde ağırlık olarak bir karşılık üretmiyordu. Saha gerçeği maalesef buydu.
Serdar Soydan temiz yüzü karakteri kişiliği genç ve enerjik kişiliği ile Cumhur İttifakının sinerjisi ile Mersin için devasa projelere imza atacak yetkinlikte bir belediye başkanı olabilirdi. Ancak halkın vizyonu ile Serdar Soydan’ın vizyonu örtüşmedi. Mersin için neler yapabileceği halk tarafından anlaşılamadı. Mersin’in geleceği karşıtlık veya ideolojik politikalara kurban edildi.
Altıncı kaybettiren ‘’ PARTİ TEŞKİLATLARI’’ idi. Yerel siyasette başarı veya başarısızlığı parti liderlerinden daha ziyade iki önemli saç ayağı belirler. Bunlar adayın niteliği ve parti teşkilatlarının performansıdır.
Eğer siyasette kazanan olmak istiyorsanız yapmanız gereken seçim sonrası ilk gün seçim sonuçlarıyla ilgili bir analiz yapıp hataların objektif bir şekilde ortaya konularak gerekli çıktıların alınması bir sonraki seçim için gerekli önlemlerin alınarak bir an önce sahaya inilmesiyle mümkündür. Parti binalarında oturarak değil Anamur’dan Çamlıyayla’ya kesintisiz sürekli ilçe ilçe mahalle mahalle sahada olmakla gerçekleştirebilirsiniz.
Zira siyaset bisiklete benzer. Pedalı sürekli çevirmediğiniz zaman düşersiniz. Seçime 3 ay kala sahaya inerseniz bu sonuca katlanmak insanların umut ve beklentilerini bir başka bahara tebdil etmiş olursunuz. Bu seçimde yaşanan başarısızlığın sebeplerden birisi de parti teşkilatlarının koltuğu sahaya tercih etmesi sahaya geç inmesidir.
Umarım parti genel merkezleri tüm bunları iyi irdeler. Aday ve teşkilatı oluştururken bölgenin sosyo-kültürel gerçeklerini iyi analiz ederek karar verir.