İKİYÜZLÜ VE ONURSUZ

Bu gün birlikte insanlık onuru açısından ibretlik bir durumu izliyoruz.

Benzer bir filmin fragmanını önceden izlediğimi hatırlatıyor duygularım bana...

Yoksa yaşadıklarım bir dejavu muydu? Yoksa duygularım mı beni yanıltıyor? Filmin tamamını izlediğimde gördüğüm filmin aktörleri aynı olsa da küçük bir bölüm için küçük bir bedel ödenen uzun metrajlı bu filmin figüran oyuncularının aynı olmadığını görüyorum.

Benim izlediğim o filmde figüran çocuklar, hep yanık ve siyah ton tenliydi.

Sadece tenleri mi? Gözleri de siyahtı.

Susuzluktan çatlamış dudaklar bir damla suya hasret, açlıktan kemikleri sayılan beden bir parça ekmeğe muhtaçtı.

Ukrayna’da da öylemi?

Ukrayna’nın çocukları beyaz tenli, sarı saçlı, mavi gözlü oldukları, belki siyah tenli olmadıkları için şanslıydılar. Ortadoğu’nun çocukları ise belki coğrafyasının kaderi olsa gerek hep mahzun, kan ve gözyaşları içerisinde hep yetim ve öksüz doğmalarıydı makus talihleri...

Ahlaksız, ikiyüzlü ve onursuz batı, dün Irak’ta, Suriye’de, Arakan’da, Afganistan’da dünyanın tüm mazlum coğrafyalarında bizzat tarafı oldukları kayıtsız kaldıkları gözyaşları karşısında bu gün Ukrayna için aynı kayıtsızlık emaresi göstermek istemiyor.

Bugün bir Afrikalı, bir Irak’lı bir Afgan’lı bir Suriye’li çocuğun coğrafyasındaki gözyaşlarını görmezden gelenler konu beyaz tenli, sarışın ve mavi gözlü ise onların gözyaşlarına gözyaşı dökerek cevap veriyor.

Oysa bir Afrika atasözü şöyle der; ‘’Tenlerin, gözlerin renkleri farklı olsa da gözyaşlarının rengi hep aynıdır.’’

Bu gün riyakar batının terk edemediği iki büyük olgu, iki büyük hastalığı Ukrayna’da bir kez daha karşımıza çıktı.

‘’Din ve ırk kardeşliği…’’

Bir düşünce insanı ‘’dünyada her şey biter ancak milletlerin din olgusu, inanç karakteri bitmez’’ demişti.

Sadece ırk kardeşliği desek Bosna’lılar da beyazdı, mavi gözlüydü belki sarışındı. Ortadoğu’nun çocuklarına sessiz kalanlar Bosna’lı çocuklara da sessiz kaldı. Sırp katilleri karşısında modern Avrupa’lılar(!) onlarında ölümlerini izledi.

Demek ki ırk kardeşliği de yetmiyormuş gözyaşlarında senin yanında olmaları için…

Teolojik tasnif yapan batı için illaki din kardeşliği de gerekiyormuş. UKRAYNA, SATRANÇ TAHTASI Küresel kaos, liderlerin beslenme kaynağıdır. Bu bir nevi kendi gücünü test etme, oluşacak sonuç çıktısına göre potansiyelini tahkim etme fırsatı verir. Savaşın sekizinci gününe gelindiğinde savaşın büyük oyuncuları rol kapma yarışında kendini ispat etme peşinde olduğuna şahitlik ediyoruz.

Biden, bir kışkırtma ile adeta Ukrayna topraklarına davet ettiği Rusya’yı kurguladığı gerginlik siyaseti üzerinden sorgulanan kariyerini yeniden tahkim etme yeni bir gençlik aşısı peşinde iken Putin, bu kurguya düşen taraf olarak yayılmacı politikasıyla Rus sosyolojisini kentleşme ve Avrupa’lılaşma kültürüyle yeniden inşa eden St.Petersburg’u kuran Büyük Petro olma hayalinde…

Emek, ekonomi ve askeri gücüyle ABD’nin tahtını sallayan Çin ne peşinde derseniz o da bu kapışmadan çıkacak sonuca göre karşı kıyıdan yanan ateşi seyredip olası büyük kapışmaya hazırlanıyor. Aslında bu kapışma bir nevi satranç oyunu…

Satrancı bilenler bu oyuna hayatın oyunu der...

Satrançta her taşın kendine göre bir potansiyeli belli bir kabiliyeti vardır. Bu oyunda ne kadar çok oyun ve ne kadar ileri hamleleri görebilme öngörün varsa kazanma şansın o kadar artar. Asıl olan şahtır ve onun için onun dışında her şey feda edilebilir. Satranç tahtasını bir dama bilgisiyle yorumlayamayacağınız gibi zarın devrede olduğu tavlacı bakış açısından neler döndüğünü kavrayamazsınız. Tavlacı bakış açısından mevcut sorunu “Putin, Ukrayna’yı işgal etmek isterken ABD ve AB seyrediyor ” diye okuyabilirsiniz.

Ancak satranç öngörüsüyle uzun dönem stratejik hedefler üzerinden yürünen bu oyunda, ABD’nin gelecek kaygısıyla elinden kayıp giden dünya liderliğinin Çin’e olabildiğince geç ulaşabilmesi için Rusya’yı çevreleme olduğu görülebilir. Zaten Amerika’nın kendisi en geç 21.yy.ın ikinci çeyreğinde Çin’in kendisini geçeceğini hesaplıyor ve bu akıbeti olabildiğince geciktirmeye çalışıyor.

Ne diyelim eceli gelen köpek cami duvarına işermiş…