Yeniden Hayat! Fakat bu kaçıncı, yeni hayat…

-Oysa bunalım 
saatlerimi aşmak 
için 
                    
dakikalarda 
boğuluyorum.-

Sen ne zaman karşı komşuya gidip ekmek alsan, ben her kışın kasımında şarıl-şarıl yağan yağmuru seyrederdim. 
Kış geldi yine. Yağmurlar başladı…
Yağmur sonrası yurdum toprak kokmaya başlıyor ya işte o an yaşadığımın farkına varıyorum. Bazen sisli havalar, bazen saklambaç oynarcasına kaçan güneş ve bazen de suların toprakla haşır neşirliği… Yaz ayını sevemedim bir türlü. Kış insanıyım. Ne zaman kente bir çiğ damlası düşse işte benim sevgilim geldi diyorum. Pencereye geçip serzenişlerimi anlatıyorum. Sevdayı ve yaşamı mutlu kılan yahşi tabiata aşık bir insanım. İçimdeki gücü, heyecanı, sevinci, acıyı hiç kaybetmeye niyetim yok. 
Oysa bunalım saatlerimi aşmak için dakikalarda boğuluyorum. Senden hala bir haber gelmedi.
Geceleri şöyle başımı kaldırıp dokuz yıldız sayayım diyorum, sevgili yağmur, gözlerimi yıldızlardan uzlaştırmak için kör ediyor. Bazen o kadar şiddetli uğultular çıkarıyor ki, beni götürmeye geldiğini düşünüyorum. Sanki onun beni almasını, beklediğimi hisseder gibi!!!
Ara sıra o sessizlikte zamanın ben buradayım dercesine tik-tak,tik-tak sesleri kendime getiriyor beni…
Ya işte sevdiğim; bazen, bazı, şöyle, böyle derken ne yağmurlar, ne hatıralar yaşandı ki, seninle ölümün bile silemeyeceği izler kaldı satırlarımda. Bir şarkı var dudaklarımda, aşkı hatırlatıyor bana…
“Hani bir yağmur yağar ya bazen
Hani gök gürler ya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden 
İşte Öyle bir şey…
İşte Öyle bir şey!!!”
Yağmurlar sevdayı simgeliyor, İçimde akan nehri durdurmak imkânsız gibi geliyor. Öyle ki, yaşayamadığım hayallerimi, unutmadığım hülyalarımı, koklayamadığım umutlarımı yaşanmışçasına hisseder gibiyim…

 

YORUM EKLE