Karanlık odanızda bir mum ışığı yakmanız dileğiyle..!

Ruh Sanatı

İnsanların mutluluğa erişiminde en önemli etkendir ruh. İnsan + Ruh deyince insanın aklına ilk olarak 'İnsan Ruhu' geliyor. Bunun devamında ise ruhun hayali bir varlık olarak algılanması, kaçınılmaz oluyor tabi ki… 
Oysa ki, ruh bilindiğinden öte çok farklı bir varlıktır. Ruh madde olmayacak kadar bütünleyicidir ve canlıdır!
Ruh insanı yaşatan bir varlıktır. 
Ancak ben bu yazımda ruhu tamamıyla yaşam ve ruhun beyinle bağlantısında insana katabildiği güzellikler bakımından ele aldım. İnancımız açısından ruh çok farklı bir boyutta incelenmesi gereken bir konudur. Çünkü inancımızda bedenimiz ruhun örtüsüdür. Zamanı gelince ruh bedenden ayrılacaktır!
İmam-i Gazali, "RUH" hakkında şöyle söylemektedir: "RUH cisim dahi değildir... Suyun kaba girmesi gibi bedene dışarıdan girmiş değildir! Cisim bölünebilir. RUH ise cisim olmadığı gibi bölünebilir bir şey de değildir. Eğer ruh bölünebilseydi, onun bir parçasının bir şeyi bilip diğerinin bilmemesi mümkündü... Tek yerde iki zıddın olması çelişik bir fikirdir.
Ruh bölünmez bir yapıdır. Ve yer de tutmaz. Ruh cesetten ayrıldıktan sonra da baki kalır"


Evet yaşam bakımından ruh çok önemlidir. Ve ruhu güzel şeylerle beslemek gereklidir.
Mantık olarak ele alındığında ise tüme varım biçiminde, genelden özele olarak tanımlanabilir. 
Bu yazımda amaç olarak ele aldığım ruh, insanın mutluluğuna yansıyan düşünceleridir. 
Ruh beyinle bağlantılı bir enerjiyse, insan düşünebildiği kadar enerji dolu olacaktır. Ve düşünmenin yanı sıra güzel işler yapıp, uygulamalar üretebildiği sürece enerjisini besleyebilecektir. 
İnsanların karamsar olduğu zaman, canları hiçbir şey yapmak istemez, hayattan tüm irtibatlarını keserler. Çok fazla yorgunluk ve halsizlik hissederler. Bu durumda elbette ki enerjilerinde bir düşüş gözlenmektedir.
Fikrimce, insanın mutluluğunun ve mutsuzluğunun ortaya koyduğu durumlar Ruh'u iyi veya kötü şekilde etkilemektedir. 
İyi işler yapıldığında sınırsız bir enerjiyle dolarsınız. Ayaklarınız yerden kesilir, mutluluktan uçarsınız. Ben bu yüksek potansiyeli, ruh enerjisine bağlıyorum. Bu gibi durumların ruh enerjisini tetiklediğini ve olumlu yada olumsuz durumlarda enerjilerinde tabir-i Caizse düşüş ve yükseliş olduğunu gözlemliyorum. 

Araştırmalarım sırasında okuduğum bir kitapta, "İnsanlık ruhsal yansımalara düşünce ile ulaşır.” Biçiminde bir cümle okumuştum. 
Anlatmak istediklerimi de bu cümle kısa olarak özetlemektedir.
Çünkü; insanlar akıllarını kullanabildiği sürece çok zeki olabilmektedirler. 
Sadece hayal kurarak veya düşünerek dahi mutlu olabilmek yeterli gelmektedir. Bu mutluluğun süreci kısa dahi olsa, enerjilerini harekete geçirmeye yeterli nedenlerden bir kaçı olabilmektedir. 
Yada düşünerek dahi mutlu olabilmek yeterli gelmektedir. Bu mutluluğun süreci kısa dahi olsa, enerjilerini harekete geçirmeye yeterli nedenlerden bir kaçı olabilmektedir. 


Sanat denilince akla, insanların güzelliklerini ve kültür bakımından gelişmesini sağlayan bir etken geliyorsa, Ruh sanatı da insanın yaşadığı topluma ve kendine verebileceği en güzel değerlerden birisi olmalıdır.
Her işin bir sanatı var derler. Yaşam sanatı, müzik sanatı vs. vs. 
O halde her işin de bir başı vardır. Sayılabilecek bütün sanat dallarında, ruh sanatının başı çektiği aşikardır. 
Fikrimce insan düşüncelerini anlatabildiği, yazı yazmayı başarabildiği, yaşamayı sevdiği ve hepsinden önemlisi ruhunun düşüncelerine yansıyan bazlarını insanlara yaşatabildiği sürece güzel olacaktır. 


Ruh enerjisini gözle görülebilir biçimde sanata dönüştürdüğünde ise ruh sanatında başarılı olabilecektir. 
İşte bu yüzden içinizdeki potansiyel enerjiyi, faydalı fikirlere yönlendirip, karanlık odanızda bir mum ışığı yakmanız dileğiyle..!