Yazar Olmak

Yazar Olmak

Yazı yazmak bir sanattır.

Hayatım boyunca günün anlam ve önemine binaen olsun diye hiç yazı yazmadım. Yanlış yorumlanmasın sırf yazmış olmak için asla yazmadım.

Çünkü yazı yazmayı; duygularımız üzerine birbirimizi anlayabileceğimiz ve iletişim kurabileceğimiz, birbirimize yön verebileceğimiz, doğru, ilkeli, dürüst ve samimi duygular içinde insanlara ve insanlığa faydalı olmak için tercih ettim.

Okur, yazar ilişkisinde en önemli konu hissettirebilmektir. Bunun için de insanların içindeki saklı bahçeleri iyi okumak ve yorumlamak önemlidir.

Kapısını çalmayıp bam teline dokunamadığınız hiçbir yüreğe giremezsiniz.

Herkes yazı yazabilir. Mühim olan yazmak değil, okutabilmektir.

Sıkmadan, yormadan, düşündürerek, sorgulatarak, haklı dedirterek, tamda duygularıma tercüman olmuşsun dedirterek yazmak önemlidir.

Bunun içinde öncelik çok iyi bir dinleyici olmaktır. İnsanları, hayvanları, doğayı, duygularımızı, eksiklerimizi, fazlalıklarımızı, gencini, yaşlısını, küçüğünü, büyüğünü kısacası; hayatı çok iyi dinlemek lazımdır.

“Söz uçar yazı kalır” diye boşuna dememişler.

Yazdıklarımız; yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın imzasıdır.

Yaşadıklarımız bile unutulup gidecek ancak yazdıklarımız nesiller boyu aktarılıp duygulara tercüman olarak belki birilerinin dönüm noktası olacaktır.

Yazar olmak aynı zamanda, örnek aydın olmak demektir. Yazdıkları ile yaptıkları uyuşmayan kimseler yazar olamazlar. Benim nezdimde doğruları yazsa bile aydın olamazlar.

Çünkü;  yazarım diyen kesimlerin yazdıkları ile yaptıkları uyuşmadığında insanların payına büyük bir inanç yoksunluğu düşmektedir.

Bu da her meslekte olduğu gibi yazarlık mesleğinde ve akabinde kitaplara olan talep de bir güven ve okunma problemine yol açmaktadır.

Yazı yazmak tarihler boyu çok önem arz etmiştir.

Yazarlık da fazlasıyla önemsenmesi gereken çok kıymetli bir meslektir. Her meslekte olduğu gibi yazarlık mesleğinde de Yazar’ın yerli ve milli duyguları olmalıdır. Çünkü, yazarlar görüş statüsü ne olursa olsun, vatanını, milletini seven,  katma değer katabilen, doğru duyguları işleyip her kesime uygun hitap şeklini benimseten öncülerdir.

Doğru bir kalem; hem bir bahçıvanın gülü budaması kadar nahif hem de bir kılıç kadar keskindir.

Bu yüzden satır satır, sayfalara dökülen o mısraların kıymetini bilmeliyiz. Kitapların kıymetini bilmeliyiz.

Yazar güçlüdür, yazar okuyan ve okunandır.

Çünkü; “En Güçlü Silah Kalemdir” …

YORUM EKLE