Daha Ölmedim Sevgili!

Daha Ölmedim Sevgili!

Gün kararmıştı, yağmurlar başlamış, yüreğimin kanayan yerleri çoktan buz tutmuştu. Hali hazırda acılara tutunmuş pek çok kişi gibi karanlıklara doğru yol almıştım. Pek çok şeyi düşünüp, süzgeç misali hayatın eleğinden geçirmeye uğraşmış, didinmiş ama bir arpa boyu yol alamadığımı anlamıştım.

Oysa şimdi anlıyorum, mahkûm olmuş yüreklerin özgürlüklere susadığını. Yığıntıların peşinde koşmayı bırakıp; korkusuz, kaygısız yarınlara kol kanat germesi gerektiğini. Uzaklara bakmayı bırakıp gözlerimin önünü görmeyi öğrenmeyi bilmem gerektiğini fark ediyorum artık.

Kabuğundan sıyrılmış bir tosbağa gibi küçük adımlarla ilerliyorum. Hiç tanımadığım sofralara oturabiliyorum yayan yapıldak. Kimliksiz yürüyen bu yüreği, dosdoğru aydınlığa sürüklüyorum. Başka umutlara, başka yollara açamadığım bu yüreği açabiliyorum artık.

Daha hür, daha dik, daha onurlu duruyor bakışlarım aynada. Kimseye mahkûm olmadan,

Yüreğimin sesiyle bakabiliyorum aynalarda; bendeki sana…

Parçalanmış yüreğim, kırıntılarını toplayıp bütün saflığıyla sende açıyor artık gözlerini. Gerçeğe tastamam gerçeğe yürüyor adımlarım. İlerliyorum; ama tahminler ve yanılgılar çizgisinde değil, bilinçli ve umutlu adımlarla ilerliyorum sana doğru.

Bekle beni;

Çünkü;

Daha ölmedim sevgili...!

YORUM EKLE