Sabır

Sosyal Medya, yazılanın çizilenin paylaşımın bol olduğu bir yayıncılık. 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıldönümü nedeniyle yapılan zaferi kutlama ve şehitleri anma mesajları için paylaşımcıları kutlarım. Bir paylaşım dikkatimi çekti, “Çanakkale Menüsü.” Evet! 15 Mart 1915 birinci gün diye başlayan ve sabah üzüm hoşafı, öğlen yemek yok, akşam üzüm hoşafı ve ekmek. 16 Mart sabah öğlen yemek yok akşam yağlı buğday çorbası ve ekmek.” Diğer günler benzeri arada bir şeker üzüm hoşafı yazılıyor paylaşımda…

On binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale savaşında yedi düvelin gemileri Çanakkale Boğazı’nı geçemedi. Adeta Türk Kılçığı battı özellikle İngilizlerin gırtlağına…  Çanakkale’den geçit vermedik kahraman Mehmetçiklerimizle.

Savaş meydanında düşmanla çarpışan Mehmetçiklerimizin beslenme menüsünü görünce bugünkü halimize şükretmemiz gerektiğini düşündüm.

Öyle ya; yine sosyal medyaya bakınca elektrik makbuzlarından şikayetini yazanı mı soran, benzin mazot fiyatlarının yükseldiğinden dert yananımı soran,  yağ bulunmuyor iddiaları peş peşe dile getirenimi soran…

Hepsi birden ülkemizin yönetimini eleştiren paylaşımlar.

Hani sabır nerede?

Çanakkale de üzüm hoşafı ile savaşan Mehmetçiklerimizi hiç mi düşünmezler. Onlar vatanı bizlere kanları ile canları ile emanet bırakan şehitlerimiz.

Ya biz ne yapıyoruz? O pahalı, bu pahalı, şu zamlandı şikayeti içindeyiz. Düşünki ekonomik savaştasın. Bu savaşı kazanmak için sabır gerekir, zahmet çekmek gerekir, yeri geldiğinde aç kalmak gerekir. Hatta üretmek gerekir. Üretmek insanı canlı tutar. Düşmanın bin bir çeşit hilesini yener. Düşman başarılı olamaz. Ve Çanakkale’yi geçemeyen düşman gemilerinin geldikleri gibi geri gitmelerini sağlar. Düşman dediğimiz o ülkeler günü geldiğinde Türkiye ile dost olma yarışına girerler. Bunu başarabiliriz. Yakınmaktan, sızlanmaktan ziyade çare üretmek ve başarıyı yakalamak olmalı…

Prof. Dr. Ali Fuad Başgil hocamızın güzel bir sözü ile yazımı noktalıyorum. “Aynı noktaya düşen damlalar zamanla mermeri bile deler.” Ne kadar güzel sabırı anlatan ifadeler. 17 Nisan 1967’de vefat eden hocamıza Allah’tan rahmet dilerim. Mekanı cennet olsun.