Bayramın Düşündürdükleri
Bir bayramı daha karşıladık, idrak ediyoruz. Bugün bayramın üçüncü günü. Bayram namazının ardından kurbanlıklar kesildi, dağıtımı yapıldı, ikinci günden itibaren ise akraba ve dostlar ziyaretine başlanıldı.
İnsanlar dini ve milli bayramlar geldiğinde ülkedeki siyasi çalkantılar, hayat pahalılığı gibi sosyal etkenleri pekte düşünmüyor. Hali vakti az da olsa yerinde olanlar kurbanlıklarını kesiyor dini inancı gereğini yapıyor. Sohbetlerde ise siyasi gündem ve hayat pahalılığı olsa bile tartışma seviyesi gayet muntazam. Öyle ki sadece tartışmaların dozunu tv tartışma programları ile bazı kesimler de arttıyor.
Bayram öncesinde haberleri izliyordum. Bir hastanede doktor ile hasta yakını arasında muayene tartışması yapılıyordu. Hastaya bakarsın bakmam tartışması, haberin konusuydu. Hatırlarsanız Konya’da, bir doktorun hasta yakını tarafından öldürülmesi üzerine T. Tabipler Birliği doktorlara iki günlük muayene etmeme boykotu uygulamıştı. Acaba ondan mı diye düşündüm, hasta ile doktorun bakarım bakmam tartışmasını…
Doktorlar boykot edebilir mi? Hele bu çağda. Salgın hatalıkların kol gezdiği bu günlerde doktor boykotu diye bir uygulama olur mu ya!
Hani Hipokrat yemini ediliyordu. Ne oldu yemine? Doktorun hastası ile arasına hiçbir engelin konmayacağına yeminler ediliyordu doktorluk unvanı alırken, mesleğe başlanırken…yapılan yemine ne oldu da boykot kararı çıkıyor?
Bu ülkeye yazık etmeyin
Ferdi yapılan hatalar insanlara ve insanlığa bedel ödettirmemeli. Hele hele doktorların boykot kararı gibi bir uygulamayı; bayram öncesinde bu millete yaşatılması da gerçekten üzücü olmuştur.
Mübarek Kurban Bayramınızı kutlar; Sağlık Esenlik ve mutluluklar dilerim.
Sağlıcakla Kalın, doktorsuz kalmayın.