Ah özgürlük ah!..

Ah özgürlük ah!.. Kanadımız olsa da kuşlar gibi, kelebekler gibi özgür olsak. Gökyüzünde süzüle süzüle uçsak mavinin derinliklerine… Barınacak yurt bulsak, altından dereler aksa, üstünde ulu çınar ağaçları olsa, yeşil yapraklar ses verse, çiçekler güzel koku verse, rüzgârlar ıslık çalsa. Ah özgürlük ah!.. Ah özgürlük ah! Hiçte kolay elde edilmiyorsun. Hayal kursak, illa ki çaba istersin özgürlük. Tırtıl gibi hayal edip kanat takıp uçmayı arzularsın. Elbette özgürlük için hayal kurmalı insan. Elbette tırtıl gibi kanatlanıp uzay yolculuğu yapmalı insan. Uçmalı tüm özgürlüklere. Elin parasıyla hayal kurulmayacağını, kanatlanıp uçulmayacağını da bilmeli insan. Ah özgürlük ah! Sen nelere kadirsin bilir misin. Tırtıl olup yerlerde sürünmeden kanatlanıp uçulmayacağını bilmez misin? Elbette bilirsin, ataların demiş ki azı bulamayan çoğu bulamaz. Aza kanaat edeceksin, sabır eyleyip refaha kavuşacaksın. Senden olmayana iş kurdurup ekonomiyi teslim edersen, Dolar Euro artıyor diye birilerine bağırıp çağırmanın bir faydası olmaz. Param pul oldu diye de dövünmeyeceksin. Ve; elinde cep telefonu ile saniye saniye döviz kurunun artışını takip edenlerden; ne tırtıl olur ne kanatlanıp uçan kelebek... Ah özgürlük ah! Bunlar var ya bunlar, yerlerde sürünmeden kanatlanıp uçmak isterler ama nafile. Mücadele etmek gerekir. Kurtuluş savaşını Türk Milleti nasıl kazandı bilir misiniz? Ele muhtaç değildi, evinin önünde sebzesini meyvesini yetiştirirdi, tarlasında buğdayı biçer, darısını toplardı. O zamanlar ne dolar vardı ne Euro… Öze dönmüş, milli ülküye inanmış insanlar vardı. Hayal ettiler tırtıl olup kanat takıp özgürlüğe uçtular… Allah'ın izniyle yine mücadele yine kurtuluş ve kanatlanıp uçacağız özgürlüğe… Sağlıcakla kalın!