Sağlık

YÜZDEKİ ‘ŞİDDETLİ’ AĞRIYA DİKKAT!

Genellikle diş ağrısı ile karıştırılıyor!

Dişleriniz fırçalayamıyor, yemek yiyemiyorsanız…

Nedeni ‘trigeminal nevralji’ olabilir

 

YÜZDEKİ ‘ŞİDDETLİ’ AĞRIYA DİKKAT!

 

 

Yüzünüzde şiddetli gelişen ağrı nedeniyle makyaj yapamıyor, yemek yiyemiyor, dişlerinizi dahi fırçalamakta güçlük mü çekiyorsunuz? Konuşmak adeta ızdıraba mı dönüşüyor? Eğer siz de bu sorunlardan yakınıyorsanız, sebebi, genellikle yüzün tek tarafında şimşek çakması veya elektrik çarpması şeklinde çok keskin ağrılarla gelişen ve yaşam kalitesini ciddi boyutlarda etkileyen ‘trigeminal nevralji’ olabilir!

 

Halk arasında ‘ani yüz ağrıları’ ile ‘delirten hastalık’ olarak bilinen trigeminal nevralji; yüzün duyusunu sağlayan ve trigeminal sinir olarak adlandırılan sinirin, şimşek çakması veya elektrik çarpması tarzında ağrıya yol açtığı bir hastalık. Genellikle yüzün tek tarafında aniden başlayan şiddetli ağrılar başlangıç döneminde sıklıkla 1-2 dakika sonra geçiyor. Ancak zamanla ağrılar dayanılmaz şiddete ulaşırken, atakların süresi de uzuyor. Hastalık ilerledikçe hasta yüzüne dokunamaz, konuşamaz, yemek yiyemez, hatta evden dışarı çıkamaz hale gelebiliyor! Acıbadem International Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sabri Aydın, aslında günümüzde geliştirilen çeşitli tıbbi tedavi yöntemleri sayesinde trigeminal nevralji hastalığının etkili bir şekilde tedavi edilebildiğini belirterek, “Bu hastalarda ağrılı yaşam bir kader değil. Günümüzde uygulanan ilaç tedavisi, enjeksiyonlar veya cerrahi operasyon ile şiddetli ağrılardan kurtulmak mümkün olabiliyor. Yeter ki tedavi için geç kalınmasın. Zira, zamanında müdahale edilmeyen trigeminal nevraljide atakların süresi uzayabiliyor ve ağrılar kalıcı hale gelebiliyor” diye konuşuyor.

Bu belirtiler varsa, dikkat!

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sabri Aydın, belirtileri hastadan hastaya değişiklik gösteren trigeminal nevraljide oluşan ağrının özelliklerini şöyle sıralıyor.

  • Ataklar halinde geliyor.
  • Şimşek çakması ve elektrik çarpması şeklinde oluşuyor, 1-2 dakika kadar sürüyor ve aniden geçiyor.
  • Çenede, burunda, yanakta veya gözde oluşuyor. Bazı durumlarda tüm yüzü kapsayabiliyor.
  • Hiçbir uyaran yok iken oluşabildiği gibi, soğuk-sıcak, yemek yeme, diş fırçalama, ağız açma, konuşma ve soğuk hava ile de tetiklenebiliyor

 

Sağlam dişler çekilebiliyor!

Trigeminal sinir, beyin sapı bölgesinden çıkıyor ve özellikle şakak, alın ile çenedeki duyuları kontrol ediyor. Bu sinirin görevi, dokunma duyularını beyne duyu olarak aktarmak ve çene kaslarını hareket ettirmek. Dolayısıyla trigeminal sinirinde gelişen problemlerden kaynaklanan ağrılar yüzde, alında, şakakta ve çene bölgesinde hissediliyor. Trigeminal nevraljide diş ağrısı en sık görülen yakınmalardan. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sabri Aydın, “Özellikle çeneyi besleyen mandibular sinir ağrısı diş ağrısı ile çok karıştığı için yanlış tanı konulabiliyor. Veya hastalar ağrılarından kurtulmak için sağlam dişlerini çektirmek zorunda kalabiliyor. Bu nedenle hastaların büyük kısmı bize diş hekimine gitmiş ve birçok sağlam dişi çekilmiş olarak geliyor” diyor.

Kesin nedeni bilinmese de...

Ülkemizde her yıl ortalama 3 bin 200 kişide teşhis edilen trigeminal nevralji, kadınlarda erkeklerden 2 kat daha fazla görülüyor. Bunun nedeni ise kadınların arka çukur olarak adlandırılan beyin alt ve arka bölgesinin anatomik olarak daha dar olması. Trigeminal nevralji hastalığının oluşum nedeni kesin olarak bilinmiyor. Genellikle 50-60’lı yaşlarda görülmesi hastalığın doğumsal veya genetik geçişli olmadığını düşündürüyor. Birçok hastada sorunun nedeni, beynin tabanında yer alan trigeminal sinir ile normal bir kan damarı arasında gerçekleşen temas oluyor. Bu temas trigeminal sinirine baskı yapıyor ve zamanla hatalı sinyaller göndermesine yol açıyor. Ayrıca o bölgede gelişen tümörler, geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı yapışıklıklar, Multiple Skleroz nedeniyle oluşan plaklar ve bazı diş tedavileri de trigeminal nevraljiye neden olabiliyor.

İlaç tedavisi ağrıyı dindiriyor, ancak…

Trigeminal nevraljinin tedavisi genellikle beyne gönderilen ağrı sinyallerini azaltan veya tümüyle önleyen ilaçlar ile başlıyor. Hastaların bir kısmında ağrı ilaç tedavisi ile geçiyor ve bir daha tekrarlamıyor. Ancak tedaviden çok iyi yanıt alınsa da zamanla ilaçlar olumlu yanıt vermeyi bırakabiliyor veya karaciğer hasarı gibi ciddi yan etkiler gelişebiliyor. Ağrıyı dindirmeye yönelik tedaviler de bir diğer yöntemi oluşturuyor. Bu tedavide yüzdeki sinir köklerine bloklar yapılıyor, ancak etkisi genelde kısa sürüyor.

Cerrahi tedavide başarı oranı çok yüksek

İlaç tedavisine artık yanıt vermeyen,  yan etkilerinden dolayı ilaç kullanamayan, ağrıdan dolayı günlük ergonomisi ve psikolojisi bozulan hastalarda cerrahi tedavi gündeme geliyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Sabri Aydın, trigeminal nevralji hastalığının cerrahi tedavisinde 3 seçenek olduğunu belirterek, bu yöntemleri şöyle özetliyor:

Trigeminal RF: Yüz bölgesinden enjeksiyon ile kafa içine girilerek sinirin yakıldığı Trigeminal Radyofrekans Rizotomi yöntemi yaklaşık 15 dakikada tamamlanıyor. Hasta aynı gün ağrısı geçmiş olarak evine dönüyor. Ağrı genellikle 1-2 sene içerisinde nüks ediyor ve işlem tekrarlanabiliyor. 

MVD (Mikrovasküler Dekompresyon): Trigeminal nevraljinin en etkili cerrahi işlemlerinden biri olarak kabul ediliyor. Açık cerrahi şeklinde gerçekleştirilen bu yöntem, trigeminal nevralijiye yol açan atardamarın yüz duyu sinirine olan basısını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Mikroskopik görüntüleme altında uygulanan operasyonda, kulak arkasından küçük bir kesi ile kafa içerisine girilerek, trigeminal sinir ve yakın komşuluğu olan damar tespit ediliyor. Trigeminal sinirin baskıdan kurtulması için damar ile sinir arasına bir tampon yerleştiriliyor. Operasyon sonrasında hastaların yüzde 90’ında şikayetler tekrarlamıyor.

Gamma knife: Tek seanslık bir tedavi yöntemi olan gamma knife sinirin beyin sapı içindeki bölümünün ışınla harap edilmesi esasına dayanıyor. Yöntemin olumlu etkisi birkaç ay sonra başlıyor. Gamma knife yönteminin özellikle yaşlı ve Multiple Skleroz hastalarında iyi bir seçenek olduğu belirtiliyor.