Ergenliğin daha erken başlamasında obezitenin rolü büyük!
Erken ergenlikte her zaman tedavi gerekmeyebilir!
ERKEN ERGENLİK KIZLARDA 10 KAT FAZLA GÖRÜLÜYOR!
Ergenlik çocukluktan genç olmaya doğru küçük adımların atıldığı ama fiziksel ve ruhsal olarak büyük değişimlerin görüldüğü önemli bir süreç. Cinsel organların gelişmesi, tüylenme, ses değişiklikleri gibi pek çok değişim iç içe yaşanıyor ve yaşananlar çocuklar kadar anne babaları da şaşırtıyor! Bu değişimlerin hangisinin normal, hangisinin normal sayılmayacağını gözlemlemek de anne babalara düşüyor. Akıllarını kurcalayan ‘neler bilmeli, nelere dikkat etmeli, erken ergenlikten ne zaman şüphe edilmeli?’ sorularının yanıtlarını Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Bahar Özcabı’dan öğrendik.
Ergenlik çocukluktan erişkinliğe geçiş süreci olarak tanımlanıyor. Bu dönemde; üreme yeteneği kazanılıyor, ikincil cinsiyet özellikleri denilen meme gelişimi, sakal çıkması gibi cinsiyete özgü değişimler yaşanıyor. Ayrıca boy uzuyor ve nihai boya ulaşılmış oluyor. Normal ergenlik süreci kızlarda 8-13, erkeklerde ise 9-14 yaş arasında görülüyor. Bu yaşlarda kızlarda meme, erkeklerde ise testis boyutları artıyor ve hacmi büyüyor. Ergenliğin ne zaman normal, ne zaman erken ergenlik olacağının belirtilerini Acıbadem Bakırköy Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Bahar Özcabı şöyle anlatıyor: “Ergenlik süreci kızlarda meme gelişimi ile 8-13 yaş, erkeklerde ise testis boyutlarının artması ve hacmin 4 ml’nin üzerine çıkması ile 9-14 yaş arasında başlar. Kız çocuklarında meme gelişiminin 8 yaşından önce başlaması ‘erken ergenlik’, 8-9 yaş arasında başlaması ise ‘erkence ergenlik’ olarak tanımlanır. Erkek çocuklarında ise 9 yaşından önce testis boyutlarının artarak 4 ml’nin üzerine çıkması ‘erken ergenlik’ olarak kabul edilir”
Erken Ergenlik: Gerçek mi, yalancı ergenlik mi?
Erken ergenlik de iki farklı biçimde kendini belli ediyor. Yalancı ve gerçek ergenlik olarak ikiye ayrılan bu durumun nedenleri de farklı. Yalancı erken ergenlik; cinsiyet hormonlarının miktar ya da etkisinin artmasına bağlı gelişiyor. Gerçek erken ergenlik ise yönetici merkezler olan hipotalamus ve hipofiz bezlerindeki hormonların salınımının artması, bu hormonların erkeklerde ve kızlarda üreme organlarını uyararak cinsiyet hormonlarının (kızlarda östrojen, erkeklerde testosteron) artışına neden olmasıyla ortaya çıkıyor.
Erken ergenlik kızlarda ve erkeklerde değişiyor!
Gerçek erken ergenlik kız çocuklarında erkeklere göre yaklaşık 10 kat daha sık görülüyor. Kızlarda daha sık görülmesinin nedeni tam olarak bilinmese de genetik ve çevresel etmenlere bağlanıyor, çoğunlukla altta yatan organik bir neden bulunmuyor. Doç. Dr. Bahar Özcabı “Nedenlere baktığımızda çocuğun ailesinde benzer öykünün varlığı büyük önem taşır. Daha nadir olarak altta yatan ek tıbbi bir durum saptanabilir. Erkek çocuklarında gerçek erken ergenlik nedenine biraz daha şüpheyle yaklaşmak ve detaylı incelemek gerekir. Bazı genetik sendromlarda, hematolojik ve onkolojik tedavi gibi bazı özel durumlarda erken ergenlik daha sık görülebilir. Anne babalar şunları bilmeliler; kızlarda 8, erkeklerde 9 yaşından önce ergenlik bulgularının ya da tüylenmenin başlanması durumunda aileler hekime başvurmalılar” diyor.
Bu belirtilere dikkat!
Ergenlikte, meme ve testis gelişiminin yanı sıra kilo alımı, vücut yağ dağılımında değişim ve boy uzamasında hızlanma görülebiliyor. Tüylenme, çoğunlukla böbreküstü bezlerinden salınan hormonların etkisi ile gelişiyor. Ancak farklı nedenlerle de tüylenme olabileceği için uzmanların değerlendirmeleri gerekiyor. Adetin başlaması kızlarda 10-16 yaşları arasında normal sayılırken erken ergenlikte daha erken yaşta başlayabiliyor. Erkeklerde ise testis boyutlarında artış yanında kas dokusunda artış, ses kalınlaşması ve sakal gelişimi gibi normalde daha ileri ergenlik aşamalarında görülen belirtiler daha erken görülebiliyor. Bu dönemde psikolojik farklılıklar da yaşanabiliyor; sinirlilik, içe kapanma, vücuttaki değişikliklere tepki, ruh halinde dalgalanma ve duygusal davranma gibi değişimler de oluşabiliyor. Ancak bu değişimlerin büyük kısmı ergenliğin ileri aşamalarında hafifliyor ve kayboluyor.
Obeziteden mavi ışık maruziyetine…
Obezite, erken ergenliğe yol açan en önemli sebeplerden biri. Bu nedenle çocuğun sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve egzersiz yapması çok önemli bir hale geliyor. Ayrıca pestisitler, plastik içinde bulunabilen bisfenol A gibi ‘endokrin bozucu maddeler’ de erken ergenliğin ortaya çıkmasında etki gösteriyor. Lavanta ve soya, iyi bilinen östrojen benzeri bitkilerin kullanılması, çocuklarda meme büyümesine neden olabiliyor. Propolis ve keçiboynuzunun da hormonlar üzerinde etkili olabileceği ve ergenlik sürecini olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Tablet ve bilgisayar gibi mavi ışık yayan teknolojilerle uzun zaman geçirmenin de hormonları yine olumsuz etkileyerek erken ergenlikte rol oynadığı biliniyor.
Erken ergenlik yeni sorunlara davetiye çıkarıyor
Erken ergenlik çocuklarda hem fiziksel hem psikolojik olarak yeni sorunlara yol açabiliyor. Yaşıtlarından daha gelişkin görünmek psikososyal sorunlara yol açabiliyor, özellikle kızların erken adet ile baş etmeleri zor olabiliyor. Kemiklerdeki büyüme noktaları yaşıtlarına göre daha önce kapanabiliyor ve bu durum boyunun kısa kalmasına neden olabiliyor. Ama dikkat! Bu durum her çocukta görülmüyor.
Düzenli takip çok önemli!
Erken ergenlik saptanan her çocuğun mutlaka tedavi olması gerekmiyor. Tedavi kararı; erken ergenliğin başlangıç yaşı, klinik bulgular ve bulguların seyri, çocuğun öngörülen boyunun hedef boyun altında kalması, kızlarda adetin öne kayması gibi etmenlere bağlı olarak veriliyor. Doç. Dr. Bahar Özcabı, erken ergenliğe giren çocukların çocuk endokrinoloji uzmanı tarafından düzenli olarak takip edilmelerinin büyük önem taşıdığını belirterek, “Tedavide kullanılan ilaçlar ise (GnRH analogları) ayda bir kez ya da 3 aylık enjeksiyonlar halinde uygulanmaktadır ve etkileri sadece kullanıldıkları süre içinde geçerlidir. Çocuk ergenlik için uygun yaşa geldiğinde, örneğin kızlar 11, erkekler 12 yaşında olduklarında enjeksiyonların kesilmesiyle beraber gelişim kaldığı yerden devam edecektir. Özel durumlarda ek bazı ilaçlar da kullanılmaktadır” diyor.