Yedi Nokta Yedi Çok şeyler öğretti…
İnsanın var oluş gününden beri dünya üzerindeki toprak için kavgalar sürmüştür. Senin olacak benim olacak şeklinde keçi inadında yapılan savaşların tek bir amacı vardı.
Ailelerini dışardan gelecek tehlikelere karşı korumak.
Bunun için etrafı çit (Sınır) ile çevrilmiş topraklar gerekliydi. Sınırı aşan kim olursa olsun onlarla savaşılırdı. Küçük aileler kabileye dönüştüler. Kabileler daha geniş bir toprak içerisinde devletleştiler. Günümüzdeki devletlerin hali budur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyük bir aile olduğunu Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri bir kaz daha bizlere hatırlattı. Elli binin üzerinde vatandaşın vefat ettiği, yüz bini geçkin insanın yaralandığı depremlerde Türk Milleti “Tek Yürek” oldular. Eşya, giyim, temel gıda, barınma gibi ihtiyaçlar tırlarla deprem bölgelerine ulaştırıldı. Televizyon kanallarında nakdi yardım kampanyası ile milyarlar toplandı. Kurtarma ekipleri ve gönüllüler ilk saatlerde görevlerini yapmak için yardıma koştular.
6 Şubat 2023 de öyle bir acı yaşadı ki ülkemiz. Yedi nokta yedi ve yedi nokta altı ile öyle bir sarsıldı ki yüreklerimiz… Malın mülkün zenginliğin hiçbir öneminin olmadığını bizlere gösterdi.
Bütün zenginliklerin birkaç dakika içinde yerle bir olduğunu anlattı bizlere…
Kavgaların ve inatçı tartışmaların nefse itaat etmenin boş işler olduğunu hatırlattı bize…
Yaşarken saniyelerin ne kadar kıymetli olduğunu sabahın dördünü on yedi dakika geçerken daha iyi anladık hepimiz…
Enkazın altında iken annenin babanın kardeşlerin akrabaların kıymetini anlattı tüm insanlığa…
Öyle bir anlattı ki baba eşinin çığlığını, duyarken yardım edemedi, oğlu-kızı anne baba diye yardım isterken hiçbir şey yapamadı.
Deprem anında kendilerini yalınayak dışarı atabilenler, üstlerine hiçbir giysi alamadan çıktılar yıkılmak üzere olan evlerinden.
Zengini fakiri dışarıda yaktıkları ateş etrafında kendilerine verilen battaniyelere sarılarak oturup ısındılar. Kiracıya zam yap diye tutturan ev sahibi ile kiracısı çadırda yaşamak zorunda kaldılar. Yedi nokta yedi kadar değeri varmış insanoğlunun… Gerisi boşmuş meğer.
Aile olmak, aileyi yaşatmak korumak ve geliştirmek devletimiz için çok önemli. Sınırlarımız içinde güvenli yaşıyorsak, dayanışma gösterebiliyorsak ailelerimizin güçlü olmasındadır. Bu birlikteliğimize çomak sokmak isteyenler elbette sen Kürtsün, Lazsın, Çerkezsin, Arapsın, Alevisin, Sünnisin gibi ayrımcı laflar diyecekler ama biz hepsiyle beraber sınırlarımız içerisinde Türk Milletini oluşturan geniş ve büyük bir aileyiz.
Deprem bölgesine giden tırın şoförü önce insanlık arına depremzedelerin ihtiyaçları için o kocaman tırı uçak gibi bir hızla sürdü… Türk Milleti’nin yardımsever bir ferdi bir evladı olduğu için olduğu sürdü…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!