Türkler Söz Sahibi Olmalı
Ülkemiz coğrafi açıdan bakıldığında hem doğu hem batı olarak anılır. Bu nedenle Avrupa Ülkesi olduğumuz kadar, doğu ülkeleri arasında da yer alırız. Zaten Orta Asya bozkırlarından gelmiş bir milletiz. Altaylardan akıp Anadolu’ya yerleşmişiz. Türklerin korkusundan Çin Seddi yapıldığı kadar Avrupalılarda Viyana kapılarına dayandığımızda “Türkler Geliyor” korkusuyla yaşamışlardır.
Geçmişimiz çok önemlidir ve iyi bilinmelidir. Geçmişini bilmeyen Türkün gücünü kudretini varlığının sebebini bilmeyenlerin; Türk siyasetinde ne işi olabilir diye daha önceki yazılarımda yazmışımdır.
Geleceği biz kuracağız diyenlerin, her derde deva olacağız diyenlerin, herkesten daha çok iyiyiz diyenlerin, demokrasi bizden sorulur diyenlerin, mutluluğu biz getiririz diyenlerin, özgürlük istiyoruz diyenlerin kurdukları partilerin amaçlarını artık Türk kamuoyu çok iyi biliyor. Tek amaçları Cumhur ittifakını yıkmak. Dolayısı ile Türk devletini güçsüz kılmak istiyorlar.
Şu anda Ruslar Ukrayna’ya saldırdı. Beşi altısı yedisi bir arada olan muhalefet partilerin hepsi altın madeni bulmuş gibi ateş çemberiyle sarılı Ukrayna’daki Türklerini varlığının ne olacağını düşünmek oldu. Düşünsünler ama bir tek onlar mı düşünüyor. MHP ve AK Parti’nin Cumhurbaşkanı seçip hükümet kurduğu Cumhur İttifakı’nın amacının “Turan Ülküsü” olduğunu neden bilmek istemezler? Rahmetli Alparslan Türkeş “Nerede bir Türk varsa orası Türk yurdudur” dediğini neden hatırlamazlar? Çünkü doğruları konuşmak işlerine gelmiyor. Halbuki; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan savaş başlamadan haftalar öncesinden yirmi bine yakın Türk evladını tek tek arayıp, ülkelerine dönmelerini istedi. İsteğe bağlı olan bu çağrının savaş başlar başlamaz üç dört gün içinde 12 bine yakın Türk evladını ülkesine getirildi. Kaldı ki Türkün olduğu yer güvenlidir. Bunu Ukraynalılar tv’lerden söylediler.
Diğer bir çalışma ise Türk Devletleri Teşkilatı kuruldu. Bu adım ile Turan’a doğru yelken açıldı. Bunları yapmak Türk Devlet Geleneği’nin en büyük ilkesidir. Hedefidir. Gök ve dağ bir olacak, Türkler Turan’a kavuşacaktır. Siyaset yapılacaksa illaki iktidarı devirme amacı olmamalıdır. Ülkesini de canından çok seven bir yapıda olmalıdır. Emperyal ağzıyla konuşarak Türkiye siyaseti yapılmamalı.
Tabi ki, savaşa hayır deyip, barışı desteklemeliyiz. Ukrayna’da öyle diyordu. Savaş içindeyken bile hala barış istiyor ama Ruslar istemiyor. Füzeleri yağdırıp masum insanları yok ediyorlar. Tanklarla araçların üstünden geçiyorlar. 60 km’lik konvoyla geliyoruz diyorlar. Ne olacak şimdi Ukraynalı askerler savaşmasın mı? Ruslar’a teslim mi olsun?
İşte bunun için; ülkemizin, hem dışta hem içte silahlı güçleri sonsuz güce kavuşmalıdır. S-400 füzelerinin neden alındığını dahi sorgulayan bir muhalefetin Türk siyasetinde ki yeri ancak tabela partisi olarak kalmaktır. Zaten masanın altındaki bölücü ortak dedi ya; biri hariç diğerlerinin oyunu toplasan bizim yarımız etmez diye…
Anadolu toprakları emperyalist ülkelere bırakılmayacak kadar değerlidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bırakmadı gençler olarak bizde bırakmayız. Türkiye siyaseti ile iştigal eden partilerin Türk Birliğinden, Türk Milletinin her alanda güçlü ve lider ülke olmasından başka bir emelleri olmamalıdır.
“Ne Amerika Ne Rusya Ne Çin, Her şey Bağımsız Türkiye İçin” sloganına destek veren açıklamayı açacak olursak; AB’de söz sahibi olmalıyız. NATO’da emir komuta Türklerde olmalı, BM’de artık vetocu üyelerden arındırılmalıdır.
Barış özlemi ile Güçlü bir Türkiye için Sağlıcakla kalın!