TERS DÜZ
-Sesinin ritmini saçımda duyuyorum, sessizlik saçılıyor her yana. Senden kimsenin duymadığı sözcükleri istiyorum, kulaklarım sağır kesiliyor.-
Görmeden yürüyorsun, zorunda kalmayı tatmak garip geliyor. “Zorunda kalmak” lügatında yok! Zoru hep erteledin… Behemehal zor olanları… Her yandan çarpan kesik kesik rüzgâr sınanmanı hoş kılıyor. Hoş şeyleri boş gördün hep, boşlukta geçti yaşamın…
Yürümeye devam etmeliyim sanrısıyla çepeçevre sarılıyorsun, öncekilerin yerine olsa da… Tüm bu olup bitenler umurunda ve böyle olduğu hâlde durum ortada. Ya olmasa umurunda? Kulakların uğulduyor şiddetle. Çaresiz saklanıyor gözlerin göğe. Uğultu birden göğe sıçrıyor, tüm benliğinle sarmaş dolaş yakalanıyorsun ona. Bu da nereden çıktı? Tüm bedenin delicesine sarsılıyor. Bir iki afallıyorsun, çaktırmamaya çalışmalısın. Önünü arkanı tartıp ellerinle havayı süzüyorsun. Adımların birbirine karışıyor adamakıllı.
Nerede yanlış yapmıştın? Düşünmek bu kadar etki etmeli miydi hayatına? Kendi benliğinden bihabersin. Düşüncelerin benliğini aldı elinden. Elinde sandın, diğerleri gibi. Yalnız… Yalnız bir iki perişan cümle kaldı sana. Sana ve senin gibilere kalabilecek olanlar bundan ibaret.
Beklenti içine girmemeyi ise öğrenemedin bir türlü. Anımsıyorsun; ortaokula gittiğin sıralardı. Bir kıza abayı yakmıştın. Bir gün teneffüste onu durdurup bahçeden topladığın birkaç papatyayı eline tutuşturuverdin. Sonraki teneffüste çöpte baygın duran o inci gibi papatyaları görür görmez aklını kaybedeceğini umdun. Umduğun olmadı… Hiçbir göze tesadüf etmeden tekrar sırana oturdun. Bir daha da hiçbir kıza çiçek vermedin. İşte! Hayat ve feyz alınacak dolu örnekten yalnızca biri…
Salt sadelik amaçlıyorsun, artık. Ayrıntıya girmeden boğuluyorsun, girmediğin gün yok. Tek hedefin hata yapmamaya kadar iniyor. Hata ne? Kime göre hata? Akıllanmıyorsun. Aklını kullanamazsın, duyumsuyorsun. Eskiden olsaydı, eskiden… Hiç şimdiki gibi olur muydun? Bildiğin bir şey yok. O’ndan sonra bilmeyi unuttun. Bilmek için bildin. Seni sevdiğini bildiğin için –en büyük yanılgın- onu sevdiğini biliyordun. Bilmelerin hep zarar verdi sana. Hep kaybettirdi. Aklını, kalbini, gayeni… Bulamazsın, bitti. Bir hiçsin sonunda. İstediği oldu. Bitirdi.