Mersin’in Kurtuluşu

Cumhuriyet halktır.
Cumhuriyet, fazilettir. 
Cumhuriyet Demokrasidir.
Mersin'in düşman işgalinden kurtuluşu elbette kolay olmadı. İsmi öne çıkan komutanlarımızın yanı sıra isimsiz kahramanlar o kadar çok ki,  onları da saygıyla anmalıyız. Toroslar'da başlayan Milli Mücadele tüm Mersin'e yayılmıştır. 
İşgal günlerinde “bayrak olayları” vardır. Fransız işgal güçleri Türk bayrağı yerine kendi bayraklarını dikmek isteyince; Yörük Türkmen dediğimiz Anadolu'nun, Mersin'in gerçek sahipleri hep başkaldırdılar. Mücadele ettiler. Kimi işinden oldu, kimi canından, kimi de ömür boyu sakat kaldı.
Mustafa Efendi rozet ve bayrak satardı… Bir Rum komşusu şikâyet eder ve tutuklanır. Suçu Türk bayrağı ve rozeti satmak. Sorgu sual çile… 
Posta arabalarındaki Türk bayrakları kaldırılır. Mezitli sahilleri topçu atışları ile bombalanırken; bir Cami'de bayrağın yere düşmekte olduğunu gören Taşeli Yörüklerinden Silifkeli Agah Çavuş hemen bayrağa doğru atlar, fakat yaralanır ve ömür boyu sakat kalır ama bayrağı da yere düşürmez.
Ve daha bunun gibi, nice kahramanlıklar var. 
Bu bayrak olayları işgale gelenlere karşı direnişi arttırmıştır. Ve İşgalci Fransızlar Mustafa Kemal'in ordusu ile hiç karşılaşmadan Mersin'i; yapılan Ankara antlaşması ile terk edip gitmiştir. 
Mut'tan Elvanlı'dan ve Toroslar Aslanköy'den başlayan Kuvay-ı Milliye hareketi yaktığı meşale ile tüm Mersin'i sarmış ve 3 Ocak 1922 yılında Mersin bağımsızlığına kavuşmuştur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutkun'da derki; Akdeniz'de Türk'ün hası yaşamaktadır. 
3 Ocak Mersin’in Düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yıldönümünü kutlar;Yeni yılda sağlık huzur ve mutluluk dilerim. 
Sağlıcakla Kalın.