GARİP

Yolunu kaybetmiş bir mağzer gibiyim.

Vuslatım geceleri.

Yumuk elleri ve tomur gözleri... Bakışlarında ki hüzün ve umutsuzluğu kahrediyor günahkar yüreğimi.

Sevgilerin en çoğu olsaydı yüreğimde verirdim bütün dokunuşlarıyla.

Her gece yatağımda uyurken, yumuk-yumuk elleri ve tomur gözleri geliyor hatırıma!

Kahredesim geliyor dünyaya.

Hasret mi, sevda mı, bilmem.

Bir sevgiliye değil sevinişlerim.

O kadar küçük bir yüreği var ki... 

Bütün sadeliğiyle öpülmeye doyulmayan yüzü.

Gözlerini gözlerime kilitleyip, saatlerce dokunsam küçük ellerine.

Ellerin; o kadar ufak ki,

Ve sen  orada olmayı hak etmeyecek  kadar garipsin ki,

Değiştirmeye imkanım olsa, bırakırdım kendimi senin yerine.

Ve alırdım seni kendi dünyama sessizce.

Bir dokunsam, kopacak yüreğimin bütün kayışları.

Zincirlerine bağladığım bakışlarını,

Söküp alacak  çaresizliğim.

Ağladığın da sanki içimden hiç doğmayacak bir güneşi ıslatır gibi yüzün.

Garip kaldım garibim yanında.

Gözyaşlarını katık edip sevdama, alırdım seni.

Ama sen o kadar saf ve acizsin ki, seni de çamura bularım diye korkuyorum.

Belki de orada olman daha iyidir senin için.

Büyümeye hiç niyetin yok.

Haklısın da büyümemekte.

Büyüdüğün zaman daha bir garip kalırsın bu hayatta.

Hiç dokunmadığın, ve hiç hissetmediğin o sıcaklıklarda boğulur gidersin.

Kokusuna, dokunuşuna hasret kaldığın o yürekte bulamazsın kendini.

Kedi gibi sokuluşların ve bir kenara sessizce pusuşların, ezip geçiyor bütün duvarları.

Sana uzanmak istiyor bütün eller.

Bir anne kadar şefkatle sarılmak istiyor bütün yürekler.

Sen, yalnızlığında düşünmediğin o dünyayı, çağına geldiğinde tek bir çırpınışla görüverirsin bir gün.

Ve bu dünya belki alır seni kucağına, belki bırakıverir, doğduğun gibi, vatan 

toprağına!!!

.

Al yanakların, kırmızı dudakların, boncuk gibi gözlerin var. Baktın mı hiç aynada sonsuzluğuna.

Bakmaya doyulmayacak kadar saf yüzün.

Gülümseyişlerin öyle çocukça ki, senin gibi olası geliyor insanın.

Tüm heybetiyle haykıra-haykıra gülmek istiyor insan.

Ve senin gibi hıçkıra-hıçkıra ağlamak.

Ağlama Garibim...

Bir kaldırım sokağında açtın gözlerini ve bir kaldırım kenarında bulma kendini diye hiç büyüme bu dünyada.

Hep çocuk kal, ve hep yürekli kal.

YORUM EKLE