ÇANAKKALE                 Birinci Dünya Savaşını ve bir tarihin ve talihin nasıl değiştiğini anlatabilmek ve daha önemlisi bunu anlamak için Çanakkale’ye gidip görmek ve o anları hissetmek gerekir. O apayrı bir hava.             Tarihi severim ama tarihçi değilim o nedenle burada naçizane anlatmak istediğim Çanakkale ve şehitlikleri görüp yaşadıklarım ve hissettiğim duyguyu paylaşmak.             Her zaman gurur duyduğumuz o duygu nedir?             Çanakkale Zaferi denince akla hemen 15 yaşındaki çocukların cepheye gitmesi gelir. 15 yaşında, boyları belki taşıdıkları tüfek kadar olan bu çocukların nasıl bir iman ve inançla vatan uğruna canlarını feda edişleri. Nasıl bir duygu? Nasıl bir iman?             Nasıl anlatılabilir ki bu? Yaşamadan insan bilmez o duyguyu adına vatan dediğimiz o karşılıksız sevmeyi. Sevdiği candan vazgeçmek, kendisinden sonraki nesiller özgür yaşasın diye.             Başta da söylediğim gibi gidip görmeli o havayı teneffüs etmeli insan. 95.yılında (2010 yılında) gidip görmek ve o ortamın havasını teneffüs etmek bize de nasip olmuştu. Metrekareye binlerce merminin düştüğü ve savaşın bütün acımasızlığıyla devam ettiği bir cepheye Avrupa’daki yaşıtları oyun oynarken, okula giderken hiç dönmemecesine vatan için giden 15’likler, analar, bacılar…             Merhum Mehmet Akif ERSOY’un İstiklal Marşımızda da söylediği gibi “ Nasıl böyle bir imanı boğar, …”  boğamadı, boğamazda ne o imanı ne de vatan sevgisini.             Sonra Kurtuluş Savaşı, düşünsenize 15’likleri bile Çanakkale’ye giden bir millet sonra aradan 3-4 yıl geçmeden kendi Kurtuluş Savaşını veriyor. Bütün mazlum milletlere örnek olacak bir zaferle yeni kurulan bir Cumhuriyet.             Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün askeri dehası zaten bütün dünyaya örnek. Çanakkale o kadar önemli ki, her yaşananın bir efsane olduğu EFSANE. Her yaşanan olay ve her şehit tek tek anlatılsa bile hayatlarıyla, hayalleriyle belki milyonlarca sayfa olacak efsaneler. Gidip görmeli, gezmeliyiz ve geçmişimizde canları pahasına vatan uğruna yapılan fedakârlıkları yerinde görmeliyiz. Gurur duymakla ne kadar haklı olduğumuzu o zaman daha iyi anlayacağız.             Rabbim başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizden razı olsun. Mekanları cennet olsun.   İletişim için;  [email protected]