“Allah'ü Ekber”
Gazeteci Rüştü Aydın, deprem enkazından kurtarılan depremzede canlar için kurtarma ekibinin ve çevredeki insanların sevincini paylaştığı anlarda kullanılan “Allah’ü Ekber” sözünü haber yorumunda değerlendirdi.
Aydın; “İslam dinine inanan insanların kullandığı, 'Allah' sözü Müslüman Türk milletinin yaşamının her alanında çok sık aralıklarla kullandığı bir söz olmuştur.
Öyle ki; Şaşkınlık ifadesi yüzünüze yansıdığında biraz uzatmalı “Allahhhh, Allahhh” deriz.
Öyle ki; Sıkıştığınız zor anlarda Allah'a yalvarırcasına; “ Allah'ım yardım et” cümlesini kullanırız.
Öyle ki; Oğlunuzu askere uğurlarsınız, sağ salim gidip gelmesi için; “Allah kavuştursun” dersiniz.
Öyle ki; Gördüğünüz olumsuz bir durumda “Allahhh” diye korku nidası çekersiniz.
Öyle ki; Yine başınıza gelen olağanüstü bir durumda “Allah'ım sen koru” cümlesini tekrar edersiniz.
Öyle ki; yakınlarının deprem enkazından canlı çıkmasını bekleyen insanlar ,“Allah'tan ümit kesilmez”” der.
Öyle ki; deprem enkazdan canlı çıkartılan yakınlarını gören insanlar “Allah'ıma kurban olurum ben” der.
Sevinçlerde üzüntülerde hep Allah kelimesine sığınırız. Kahramanmaraş merkezli iki şiddetli deprem karşısında insanlarımız deprem anında, “Allah'ım sen koru” diye dua ederken, depremden sonra yapılan enkaz çalışmalarında insanın canlı çıkması için Allah'a dua ederken, aynı anda enkazdan çıkartılan insan için üzüntüyü bırakıp sevinç yaşarken. Allah'ım sen büyüksün anlamında “Allah'ü Ekber” nidasını atarsınız.
Depremzedelerle yapılan röportajlarda ölümler için “Allah'tan geldi” denildiğini duyarken, kurtarılan canlara da “şükür Allah'ıma” duasının yapıldığını canlı yayınlarda gördük.
Allah'ı anmak, Allah'ın büyük olduğunu söylemek yaşamın her saniyesinde ondan yardım istemek Müslümanlığın temelidir. İnancımıza göre yer gök dua üstünedir. Depremin ilk saatlerinden 13. Gününe kadar enkaz altından yüzlerce canlı insan çıktı… Bunların içinde 80'li yaşlarda olanları da vardı yeni doğmuş bebeklerde… Günlerce enkaz altında kalan ve kurtarılan bir çocuğa aç mısın diye soruluyor. Çocuk, “Aç değilim, bana çorba getirdiler” diyor. Demek ki Allah inancı çok önemli. İnsana yaşama azmi ve sabrı veriyor.
***
Eleştiri kolay, enkazdan çıkartılan insan için sevinenlerin “Allah'ü Ekber” sözünü söylenmesi siyasi propoganda sözüymüş…
Güler misin ağlar mısın?
O sözü diyenlerin adını koyarken kulağına, “Allah'ü Ekber' diye ezan ve kamet okundu… sonra da çıkmışlar sosyal medyada propogandaydı, dini slogandı diyorlar.
Ya ne diye sevincini ifade edecekti inanmış insanlar, enkaz altından çıkartılan canlı insan için? Nasıl bir duygusal davranış sergileyecekti?
Sevinmeyip kızarak ne diye bağırsaydılar. ‘Yaşasın!’ Nidası mı atsalardı. Yoksa inançsız insanlar gibi ellerini havaya kaldırıp “Büyüksün doğa” mı deselerdi?
Ne deselerdi, tabi ki Allah'ım sen büyüksün diyecekler afet geldiği zaman kesinlikle “Allah'ım sen büyüksün, yücesin bizi koru diye şükredecekler.” Lakin bir daha ülkemizde afet olmasın, insanların, canların üzerine yuvaları taş olup düşmesin, yığınların altında haftalarca kurtarılacağım diye beklemesin…
Allah'ım sen ülkemizi ve insanlığı doğal afetlerden koru. (Amin)”