YIKILDI OCAKLAR  

Yıkıldı ocaklar candan can gider. 

YIKILDI OCAKLAR  
 
Adıyaman’ımı, kaplamış duman  
Ağıtlar yükselir derdimiz yaman  
Nazara mı geldin sen Adıyaman 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Gün aydınlanmadı sanki uzadı 
Sağlam kalan bina, yok gibi azdı 
Analar babalar göçüğü kazdı 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
İnsanı dondurur şubat ayazı 
Bedenleri kaplar bu kar beyazı 
Ruhumu sarıyor derin bir sızı 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Gökyüzü, yeryüzü çarpışır sanki 
Bomba patlar gibi kardeş inan ki 
Toz duman karıştı öyle bir an ki 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Koca şehir çöktü, dağ taş yarıldı 
Yoksa kıyamet mi sona varıldı 
Binalar üst üste sanki karıldı  
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Yetim kalan çocuk ağlayıp durur 
Anayı, babayı herkesten sorar
O zeytin gözleri kalbimden vurur
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 

Gecenin ayazı, mevsim kış idi 
Rüzgâr ile yağmur bil ki eş idi 
Eski Adıyaman artık düş idi 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Nice aileler birden yok oldu 
Genç yaşlı demeden hepsini aldı 
Gönlümüzde solmuş anılar kaldı 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Kimi elli bin der kimi yüz bin der 
Her dilde bir söylev gönlü del’eder 
Boşalan bu iller nereye gider 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Bu kışın ayazı unutmam gayrı 
Bu dert öyle zor ki acı apayrı  
Artık ana bacı olmuşlar ayrı 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Altı Şubat kara sayfadır bize 
Anlatamaz kimse sığmaz ki söze 
Ateşi düşürdü gönülden öze 
Yıkıldı ocaklar candan can gider. 
 
Bu acı çok yaman dermanı var mı?  
“Kimse yok mu?” diyen Özger o yâr mı? 
Yüreğimi yakan sönmeyen har mı? 
Yıkıldı ocaklar candan can gider.  
 
20.02.2023