Yetim malı yemek büyük günahlardandır.
YETİM MALI YEMEK
Yetim malı yemek büyük günahlardandır. Cana kıymak, iftira atmak gibi hususlarla beraber, insanlığı felakete sürükleyen yedi büyük günahtan biri olarak Allah Resûlü’nün dilinde yer bulan bu günah (Müslim, Îmân, 145), tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözeten yüksek bir inancın ve medeniyetin temsilcisi olarak bizler için affedilemez bir davranıştır.
Bilakis bizler için anne ve babalarından birer yadigâr ve Allah’ın birer emaneti olan yetimleri gözetmek, cennete açılan kapıdır. Allah Resûlü, “Allah’ım, ben iki zayıfın;yetim ve kadının hakları konusunda (insanları) şiddetle uyarıyorum, onların haklarına el uzatılmasını (özellikle) yasaklıyorum.” (İbn Mâce, Edeb, 6) buyurmuştur.
Elinden tutulup hayata hazırlanmayı bekleyen yetim bir yavru, duygusal, bedensel ve zihinsel yönden korunup kollanmaya muhtaç bir emanettir. Bu yüzden Allah ve Resûlü, toplumun en hassas ve kırılgan kesimlerinden biri olan yetimler hakkında da son derece dikkatli davranılmasını istemiştir. -
ÖLEN BİR KİŞİ, HAYATTA OLANLARIN HALLERİNDEN HABERDAR OLABİLİR Mİ?
Hz. Peygamberin (s.a.s.), Bedir savaşında müşrik ölülerine seslendiği, onlarla konuştuğu ve onların, kendisini duyduklarını haber verdiği (Buhârî, Cenâiz, 86; Müslim, Cenâiz, 9); yine kabir ziyaretinde bulunanların orada medfun bulunan ölülere selam vermelerini tavsiye ettiği, ayrıca kendisinin de Baki’ kabristanına giderek orada medfun bulunanlara selam verdiği (Müslim, Cenâiz, 102) sabittir.
Yine rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, dünyada yaşayanların yapmış oldukları amellerin ölmüş akraba ve yakınlarına gösterileceğini ve iyi amellerine sevinip kötü amellerine de üzüleceklerini haber vermiştir (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-kebîr, IV, 129). Bazı İslam âlimleri, bu hadislere dayanarak, ölülerin hayatta olanların hâllerinden Allah’ın izin verdiği ölçüde haberdar olabileceklerini ifade etmişlerdir.