Yazar olmak

Yazar olmak

Yazar olmak zordur.

Birde yazdıklarını savunabilmek daha da zordur.

Elbette yazar inandıklarını yazar, ancak inandıkları toplumu ne kadar ilgilendirdiği de bir o kadar önemlidir. Ve asıl olan yazan kişinin cesaretli ve azimli olmasıdır.

Fikirler sistem haline gelirken, cesaretli yazarların sayesinde gelmiştir. Yazdıklarının ardında sonuna kadar inat ve azimle durmuştur.

Bu duruş, bazen dost bildiklerinin düşman olmasına vesile olmuştur, bazen yazarı hapse göndermiştir, bazen işsiz bırakmıştır, bazen ailesinden sevdiklerinden uzak kalmasına vesile olmuştur fakat o hiç bir şekilde doğru bildiği yoldan geri durmamıştır.

Birçok kişinin sohbetlerinde dahi dile getiremediği konuları içeren sert sözleri yazan veya konuşmaların da söyleyen yazarlar cesaretli insanlardır. Zaten yazar cesaretli olmalıdır. Çünkü hiciv sanatı bunu gerektirir. Gerçekleri haykıran, eleştiride bulunan yazarlar eğer kitleleri inandırabilmişse onu takdir etmek gerekir.

Günümüzde bunu “Kral çıplak” denilebilmesi olarak dile getirenler de var. Yani yöneticilere yaptıkları işlerden dolayı eğer bir hataları varsa o hatayı sözle ya da yazı ile dile getirmektir. Bunu yapan yazarlara bakıldığında gerçekten hiçbir çıkar gözetmeyenler olduğu görülür. Gerçek olan doğruları konuşmak ve yazmaktır. Yani kral çıplak diyebilmektir.

“Kral Çıplak” diyebilmeyi, tabi ki yazar ve yazıları gözüyle yorumladım. Ama bu durumu her yerde yaşayabiliriz. Kral çıplak diyemeyen yalakalar için bununla ilgili kısa bir fıkrayı sizlere aktarayım:

Bir paşa toplantıda çilek yemektedir. Masada şeker tozu ve tuzda vardır. Paşa bilerek veya bilmeyerek çileği tuza batırır, bir güzel yer ‘çok da güzel oluyormuş’ der. Bunu duyan oradaki yalaka topluluk hemen birer çilek alıp tuza batırıp yerler sonra da “gerçekten çok tatlı oluyormuş” demeleri hep anlatılır.

Bu fıkra bize gösteriyor ki insanlar yalandan uzak doğruları konuşabilsin. Yazarlar da bunu yapmalı. Tüm cesaretleri ile yazılarında doğru olanı yazmalı diyoruz.

Ve: Tarihimizde inandığı Türkçülük uğruna yazılarını tüm cesareti ile yazan, bu uğurda işinden olan, hapis yatan merhum yazar Hüseyin Nihal Atsız’ı, 44. Ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

Sağlıcakla kalın!

YORUM EKLE