TEŞEKKÜRLER BAŞKAN ATSIZ AFŞIN YILMAZ!

Yaratılanların en şereflisi olarak kabul edilen biz insanoğlunun öncelikli olarak yapması gereken nedir biliyor musunuz?

 ‘’Bu dünyanın hesabını mümkün olduğunca bu dünyada kapatmak, ahirete bırakmamaktır.’’

Çünkü ahirete bırakırsak hesabı üstlenecek hiç kimseyi bulamayacağımızı bilmeliyiz.

- ALLAH(C.C) yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de:  Onlar, (gerek Rabbleriyle kendi aralarında ve gerekse insanlarla aralarında var olan) emanetlerini ve sözlerini gözetirler, (23/Mü'minûn 8) demektedir.

Yaşamımızda sunulan her şey biz insan oğlunun emanetidir özünde…

Bir kere aldığımız nefes, iştiğimiz su, teneffüs ettiğimiz hava kısaca dünyamız bize bahşedilmiş bir emanettir. Bu emaneti korumak bir sözdür, ahde vefadır.

Bu şerefe layık olabiliyor muyuz?  

Yaşam için sunulan bahşedilen bu emanetleri ne kadar sahiplenebiliyoruz?

Verdiğimiz sözlerin arkasında ne kadar durabiliyor, sözümüze ne kadar sahip çıkabiliyoruz?

Ahde vefa, verilen sözlere sadık kalmak, arkada bırakılanları unutmamak, dostluğun asaletine ihanet katmamaktır.

Ahde vefa; mükemmel, içten, sağlam ve sarsılmaz kalp bağlılığı, sadakat ve üstün ahlak özelliğidir.

Ahde vefa; ahde vefasına sahip çıkmış,  bu ülke için kanlarını, canlarını feda etmiş kahramanlarımıza vefa göstermek onların emanetlerine sahip çıkmak demektir.

Şehitlerimize, gazilerimize sonsuz bir minnetle bağlı olduğumuzu hiçbir zaman hatırdan çıkarmamak demektir.

Ahde vefanın kapsam alanı, kucaklayıcılığı olabildiğince geniştir.

Misal, temeli sevgi ve güvene dayanan derin dostlukları da unutmamak demektir. Böyle dostlukları sürdürebilmek bu değeri korumada olabildiğince hassas davranmakta bir ahde vefadır.

Dostlukta sözünde durmakta bir ahde vefadır.

Oysa biz insanoğlu dünyanın üzerimize bulaştıracağı tüm pislilerinden arınmış olarak yaratıldık ve dünyaya işte öylece temiz olarak geldik. Ancak bizler  bu gayeye sadık davranma, temiz kalabilme, pisliklere bulaşmama ahdimizi yerine getiremedik ve getiremiyoruz.

Bu çaresizliklerimiz içinde en azından bize bahşedilmiş ‘’değerlere ihanet’’ etmemek te bir ahde vefadır.

Dünya yaşamı bize bahşedilmiş bir lütuf ise onu korumak;  ormanına, suyuna, havasına hassasiyet göstermek de bir ahde vefadır.

Misal, insan olarak hassasiyet göstermemiz halinde bize dünyanın ne kadar yaşanabilir olduğunu hatırlatan “çiçeğe su vermek, şefkati öğreten kedimizi okşamakta” birer ahde vefa örneğidir.

İnsanın kimyasını değiştirecek gülebilmeyi başarabilmekte bir ahde vefadır. Hatta çokta önemsemediğimiz esasında yapmacıklıktan uzak içten küçük bir tebessüm bile…

Evlilik hayatı da bir ahde vefa, üstelik büyük bir ahde vefa örneğidir.

Çünkü çiftler evlenirken birbirlerine söz verirler. Nikâh memuru; “İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta birbirinizi seveceğinize, koruyacağınıza söz veriyor musunuz?” diye sorar ve çiftler de sıra ile “Evet!” der.

Ahde vefa, verilen ömür boyu birliktelik sözünde durmak, yapılan anlaşmaya sadık kalmaktır.

Kısaca ahde vefa; ‘’Söze bağlılıktır, inisiyatif almaktır, sorumluluğu üstlenmektir.’’

2020’nin 11 Mart’ında Çin’de başlayıp tüm dünyayı etkileyen pandemi sürecinde bu güne kadar ruhumuzu ruhlarına yasladığımız 19 sağlık çalışanımızı kaybetmiştik.

Bunlardan birisi Mikrobiyolog Necmi Arslan, Sağlık Meslekten benim hocamdı. Gerçekten hocalığı ayrı bir değerken, mütevazılıği ve insani yönü ile çok daha ayrı bir kıymetti...

Laborant Tevfik Yardak… On yıllar önce ben daha laborantken bir meslek büyüğüm aynı zamanda ölümüne kadar ilişkilerimi devam ettirdiğim kadim bir dostumdu...

Bu gün bu iki kıymeti, bu  iki güzel insanı fedakar diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte kaybettik, ebediyete uğurladık.

Geçen haftalarda inisiyatif alınıp, sorumluluk üstlenilirken kaybettiğimiz onlarca insan için bir ahde vefa örneği gösterildi. Bu vefa örneği görev şehidi sağlıkçıların anılarını yaşatmak fedakârlıklarını gönüllere nakşetmek için yapılmış hüzünlu ve bir o kadarda gururlu ‘’ sağlıkçılar parkının’’ açılış merasimiydi.

Bu ahde vefanın sahibi ise;  naif, açık sözlü, özü sözü bir, samimi ve güzel yürekli bir insan Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’dı…

Hep söylerim ruhlarına kalplerimizi yasladığımız şehitlerimizi sahiplenmek, geride bıraktıkları cananlarına sahip çıkmakta bir ahde vefadır.

Veya ‘’dava’’ bilincinin bu kadar yüksek olduğu bu siyasi camiada dava adamlarının geride bıraktıkları emanetlerine sahip çıkmak bu yetimlere saçak altı olmakta bir ahde vefadır.

Dedim ya ahde vefasına defeatle şahit olduğum Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz bu kezde beni yanıltmadı. Can kurtarayım derken canından cananlarından fedakarlık yapan bu güzel insanları güzel bir insanın yapabileceği hatıraları acı olsa da fedakarlıkları hep içimizi ısıtacak güzel bir hatırayla buluşturdu. Hafızamızı  geriye yaslayıp yıllar sonra bu günleri hatırladığımızda kayıpları içimizi acıtsa da hatıralarıyla ruhumuza saçak altı olacak bu çabayı minnetle alkışlayacak, bir vefa örneği olarak hep anacağız…

Ahde vefa’ya sahip çıktığın için teşekkürler Başkan Atsız Afşın Yılmaz!

 

YORUM EKLE