TERÖRÜ LANETLİYORUZ

Terör; insanlığın en karanlık yüzlerinden biri olarak toplumlara büyük acılar yaşatmıştır ve yaşatmaya devam etmektedir.

TERÖRÜ LANETLİYORUZ

Terör; insanlığın en karanlık yüzlerinden biri olarak toplumlara büyük acılar yaşatmıştır ve yaşatmaya devam etmektedir. Korkuyu kullanarak masum insanları hedef alan toplumsal kaos çıkaran saldırıdır.

Sevdiklerini kaybetmenin derin acısını ve travmasını yaşatır insanlara…

Her insan özgür düşünce, güven ve barış içinde yaşamak hakkına sahiptir. Hiç kimse terör eylemi ile hakkımız olan bu hakları bizden alamaz.

Milli birlik ve beraberliğimizi zedelemek amacı ile 23 Ekim de TUSAŞ’a (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.) yönelik düzenlenen terör saldırısı içimizi yine parçaladı.

Yine birçok annenin, eşin, yavrunun yüreği yandı. Terörün yaratmak istediği korku ve bölünmeye karşı her zaman birlik içinde olmalıyız. Adaleti ve insan haklarını savunacak olanlar biziz. Sessiz kalmak teröre izin vermek demektir.

Türkçülüğün önde gelen düşünürlerinden Ziya Gökalp’in dediği gibi ;

"Milletleri yükselten, ancak birlik ve dayanışmadır. Bu değerler yıkıldığında, milletler çöker."

Her daim dayanışma ve birlik içinde olmalıyız.

Terör özellikle gençleri hedef almaktadır. Onları yanlış yöne, düşüncelere yönlendirmektedir. Bu nedenle terörle mücadele de eğitimin önemi çok büyüktür. Gençleri bilinçlendirmek, terörü reddeden bireyler yetiştirmek en büyük görevimizdir.

Yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik ve sosyal dışlanma gibi sorunları sever terör.

Ekonomimiz ve sosyal kalkınmamız kuvvetli olmalıdır. Toplumun her kesimine eşit haklar ve fırsatlar sunulmalıdır. Hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde hareket edilmelidir.

“Adalet mülkün temelidir.”

Terörle mücadele sadece güvenlik önlemleriyle sınırlandırılamaz. Toplumsal, ekonomik, eğitimsel vb olarak ele alınmalıdır.

Gençlerimize pozitif alternatifler sunmak en başlıca görevimizdir. Sanat, spor, kültür alanlarında daha çok programlar hazırlayarak ilgi alanları bu yönlere çekmeliyiz.

Sürdürülebilir çözümler geliştirmeliyiz.

Atatürk yalnızca devrim ve inkılapların korunması için değil, aynı zamanda çağdaş uygarlık arayışına erişecek genç nesillerin bir araya gelip ülkede büyük rol oynayacağını öngörmüştür. Gençlere olan güven ve inancını her platformda ortaya koymuştur.

“Bütün ümidim gençliktedir”

diyerek açıkça güvenini belli etmiştir.

Burada bizlere düşen bu görevleri yerine getirirsek, gelecek nesillerin barış içinde yaşayabileceği bir dünya, kurmuş terörün kökünü kazımış oluruz.

Terörü lanetliyor, hayatlarını kaybeden tüm masumları rahmetle anıyor ve barış dolu bir dünya diliyorum.