SEVGİ, FEDAKÂRLIKTIR!

Kıssadan hisse bir Hint’li suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür.

Onu kurtarmaya karar verir. Parmağını uzatır ancak akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ancak akrep onu tekrar sokar.

Onun bu çabasını izleyen birisi onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini ister.

Ancak Hint’li: Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek vardır. Sokmak akrebin doğasında var diye; Neden kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim der...

İşte sevgi, acılar içinde fedakârlıktır, çileler güzergâhında vazgeçmemektir.

Sevgi, yaradılış gayemiz, varoluşun sebebidir.

Tüm âlemler bu yüksek kavramının yüksek manası üzerine yaratılmıştır.

Yaradan’ın insan suretindeki yüksek tezahürüdür sevgi…

Sevgi, yapmacıklığı sevmez;  hassastır,  incitmez.

Sevgi, fedakârlıktır; sevgi verebilmektir.

Sevgi, affedebilmektir!

Sevgi,  Yaradan’ı Yaradan’dan ötürü sevebilmektir.

Sevgi, varlığın araçlarını ve amaçlarını anlayabilmektir.

Sevgi, dost için istenilen bir niyaz, düşman için tavsiye edilen bir temennidir.

Adına nice şiirler, hikayeler, romanlar yazılmış; efsaneler türetilmiş, şarkılar, türküler söylenmiştir.

Mecnun’u, Leyla’sı için çöllere vuran,  bu yüce değer değil midir?

Veya Ferhat’a,  Şirin’i için, dağı deldiren…

Veya Yunus’a, ‘biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevda için, dostun evi gönüllerdir. Gönüller almaya geldik’ dedirten…

Ve dostu Şems’in yokluğu karşısında Mevlana’yı onsuz bir hayatı çile görüp kendini inzivaya kapatan…

Sevgi, her şeydir.

Peki, kıymeti harbiyesi bu kadar büyük bu soyut ve yüce değer karşısında biz ne yapıyoruz?

Yaptığımız şey sadece ihanet!

Sevgiyi, kötülüğe tercih ederek aşağılıyoruz.

Sevgiyi, basitleştirerek horluyoruz.

Bazen ayaklar altına alıp linç ediyoruz.

Bozan taşlayıp recme tabi tutuyoruz.

Oysa insanı değerli kılan taşıdığı, yüklendiği sevgidir.

Sevgi, sığası yoğun hissedilen bir toplum yaşamın yaşamaya değdiği, insan olmanın lezzet verdiği, beşeri ilişki kalitesinin irtifa kazandırdığı dünyaya kapı aralamak demektir.

Tarumar edilmiş vicdanlarımızdaki bağ bozumunu, bünyemizdeki çorak topraklarımızın verimsiz harmanlarını ancak sevgi ile hasat edilebiliriz.

İnsanlığın evrende kapsadığı alan bana göre ancak verebildiği sevgi kadardır.

İnsan, bedeni kadar değil,  taşıdığı hamallığını yaptığı sevgi kadar insandır.

İnsanı yaşatan sevgisidir.

Sevgi, insanlaşma sürecinin özetidir.

Sevgi, tıpkı gübre gibidir; serptikçe büyür, büyüdükçe serpilir.

İşte sevgi, hepimize yetecek kadar büyüktür.

Sevgi, asildir; sevgi, bilgedir.

Sevgi, ne söylesem tam olarak tanımlayamadığım kapsayıcı büyüklüğü karşısında yetmezliğim, acizliğimdir.

Sevgi, sağanakta saçak altı olabilmektir.

Tevazu ajandanız; sevgi referansınız olsun!

Sevgiyle kalın!  

YORUM EKLE