SESİMİ DUYAN VAR MI?

 

Yer kabuğu mu kırılan yoksa bizim yüreğimiz mi?

Nice depremler gördü şu güzelim ülkem. Her seferinde alınması gereken önlemler konuşuldu, yatay değil dikey yapılaşmaya geçilmeli denildi. Devletimiz acil önlem için birimler oluşturdu. Lakin olan yine yüreğimize oldu.

2023 Hatay depremi öyle bir acı bıraktı ki yüreğimize, 2 yılda acımız katlanarak çoğaldı.

Deprem bir doğa olayıdır, felakete dönüşmesi insan hatasıdır.

Temizlik Filosuna 3 Araç Daha Katıldı Temizlik Filosuna 3 Araç Daha Katıldı

Yunan adalarının üst üste sallanması, deprem ile yine yüz yüze getirdi bizi. Marmara depremi ve alternatifleri konuşulmaya başlandı.

İcraata geçemiyoruz maalesef.

Deprem kapımızı çalmadan tedbir almayı bir türlü öğrenemedik.

Bir bilim insanı ilginç bir deney yapıyor. Bir tencereye su koyup içine bir kurbağa bırakıyor. Tencerenin içindeki su oda sıcaklığında. Tencerenin altını ocağa koyuyor ve yavaş yavaş ısıtmaya başlıyor. Suyun yavaş yavaş ısınması kurbağanın duruşunu değiştirmiyor. Çok yavaş ısınan tencerede kurbağa duruma uyum sağlıyor. Zaman geçtikçe su ısınıyor, kurbağanın kasları gevşediği için gücünü kaybediyor ve kaçamaz hale geliyor. Sonunda su kaynıyor ve kurbağa hayatını kaybediyor.

Bizlerde bu kurbağa misali yaşayıp gidiyoruz…

Deprem kapıda olmasına rağmen kaçımızın evinde ilk yardım çantası hazır bekliyor acaba? Yoksa bu kurbağa gibi bizde mi duyarsızlaşıyoruz.

Sağlam olmayan binalarda yaşamaya devam ediyoruz. Deprem sonrası binalarımızı güçlendirmek için girdiğimiz girişimler, fiyatların fahiş olması nedeniyle yine erteleniyor.

Bizi öldüren şey deprem değil, hazırlıksız olmamız. Suyumuz kaynadı nerede tedbirlerimiz?

Aslında küçük önlemlerle hayatımızda büyük değişiklik yapmış oluruz. Çocuklarımız ve kendimiz için öncelikle acil durum çantası hazırlayalım. Çök-Kapan-Tutun hareketini öğrenelim. Evlerimizde güvenli yerleri belirleyelim. Aile bireyleri ile acil toplanma planımızı yapalım. Telefonlarımıza AFAD ve acil durum uygulamalarını indirelim.

Hazırlıklı olmak bir tercih değil, hayatta kalmak için zorunluluktur.

Aktif deprem kuşağı ülkesi olduğumuz için deprem gerçeği ile yaşamak zorundayız. Geleceğimizi aldığımız bu önlemler sayesinde güvenli ve sevdiklerimizle geçireceğiz.

Bir daha böyle büyük acılar yaşamamamız dileğiyle…