PEYGAMBERİMİZİN KOMŞU HAKKI KONUSUNDAKİ TAVSİYELERİ
Mekke’nin Fethi sırasında Benî Kâ’b b. Huzâa kabilesinin sancaktarlarından biri olan Huveylid b. Amr el-Kâ’bî’nin anlattığına göre, birlikte oldukları bir sırada Hz. Peygamber art arda üç kez, “Vallahi iman etmemiştir.” der. Meraklanan sahabîler, “Kim, ya Rasûlallah?” diye sorduklarında Hz. Peygamber, “Komşusunun, kendisine kötülük yapabileceği kaygısından kurtulamadığı kimse” (Buhârî, Edeb, 29) cevabını verir. Komşularına kötülük yapabileceği kaygısı yaşatan bir kimsenin cennete giremeyeceğini dile getiren (Müslim, Îmân, 73) ve iyi bir komşuyu mutluluk kaynağı olarak gören (İbn Hanbel, III, 408) Sevgili Peygamberimiz, komşuya yapılan eziyeti ise, şiddetle reddetmektedir. Nitekim bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun! Allah’a ve ahiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin! Allah’a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin!” (Buhârî, Rikâk, 23) -
RAHMET ELÇİSİ’NİN HAYVANLARA MERHAMETİ
Sevgili Peygamberimiz, yaşayan hiçbir canlıya zulmedilmesine göz yummamış, hayvanlar söz konusu olduğunda da oldukça hassas davranarak onlara eziyet etmeyi yasaklamıştır. Bununla ilgili olarak, Abdullah b. Mes’ûd (r.a.), Hz. Peygamber’le birlikte oldukları bir yolculuk esnasında yaşanan olayı nakletmektedir. Buna göre, yolculuk sırasında orada bulunanlar iki tane yavrusuyla birlikte bir kaya kuşu görmüşler ve yavruları yakalamışlardı. Bunun üzerine anne kuş gelip onların yanında çırpınmaya başlamıştı. Tam o sırada Allah Resûlü onların yanına geldi ve yapılanlar karşısında “Bu kuşu yavrularından dolayı üzen kim? Hemen yavrularını ona geri verin!” buyurdu. Hz. Peygamber, aynı kişilerin bir karınca yuvasını da bilinçsizce ateşe verdiklerini görünce bunu kimin yaptığını sormuş ve onlara: “Ateşle azap etmek ancak ateşin Rabbine mahsustur!” şeklinde uyarıda bulunmuştu. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 112)