ORTADOĞU ve ATATÜRK

ORTADOĞU ve ATATÜRK

Ortadoğu; Bundan yüz yıl önce sınırları cetvelle çizilmiş onlarca ülkenin bulunduğu, batının teveccühü ile yaşam süren Müslüman ülke insanlarının her gün alevlerin içinde yanıp kavrulan, patlamaların sık olduğu ve yüzlerce masum sivilin hayatını kaybettiği; başta ABD ve Rusya olmak üzere AB ülkelerinin bir çoğunun askerlerince işgal dilen, emperyalist ülkelerce desteklenen terör gruplarının yöre halkına yaptığı zulümlerin haddi hesabının olmadığı bir bölge. Bu bölgeye bir de yapay İsrail devleti kondurulunca Ortadoğu insanı huzura özlem duyar hale gelmiştir. En son, birkaç gün önce olayların pekde duyulmadığı Lübnan’nın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlama ile Ortadoğu bir kez daha sarsıldı. Bölgenin en istikrarlı ülkesi ise elbette Türkiye’dir. Ortadoğu’ya 600 sene huzur veren Osmanlı İmparatorluğudur. Asker bulunduran ülkelerin 100 yılda huzur ettiği Ortadoğu’da yine Türkler söz sahibi olmalı ki, Ortadoğu huzuru bulsun.

Kıymetli okurlarım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ortadoğu hakkındaki görüşünü “BOP/ Ortadoğu’nun Perde Arkası” adlı kitabımızdan yaptığım bir alıntı ile sizlere aktaracağım.

İSRAİL, 2006 YILINDA LÜBNAN’A SALDIRMIŞTI

“Atatürk'ün Ortadoğu hakkında ileri sürdüğü belge 2006 yılının Ağustos ayında Tercüman’da yayınlandı. O sıralar da ise İsrail'in Lübnan'a saldırısı vardı.

Atatürk yaşasaydı Ortadoğu siyasi gelişmeleri nasıl olabilirdi, yada Ata'mızın görüşü neydi sorularına bir cevap olması için bu belge araştırılıp kamuoyuna sunuldu.

Bizde bu sayfada Atatürk'ün Ortadoğu hakkında ki görüşüne yer veriyoruz.

BELGENİN TAM METNİ

Bazı çevrelerin Atatürk'le ilgili iddialarına son verecek olan bu belge, İçişleri Bakanlığı Matbuat Umum Müdürlüğü antetini ve 20 Ağustos 1937 tarihini taşıyor. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Cumhurbaşkanlığı'na hitaben yazdığı ön sunuş yazısında 'Bombay Chronicle gazetesinin 27.8.1937 tarihli nushasında 'Filistin'e el sürülemez, Kemal Paşa Avrupa'ya ihtar ediyor' başlığı altında bir yazı intişar etmiştir. Bu yazının Türkçe örneği ilişik olarak sunulmuştur. Bu vesile ile saygılarımı tekrarlarım' diyor. Belgeden anlaşıldığına göre Mustafa Kemal Atatürk'ün, Meclis'te yaptığı bu konuşmayı, önce, Ankara'da Türkçe yayınlanan Hakimiyeti Milliye Gazetesi yayınlamış. Hindistan'da yayınlanan Bombay Chronicle Gazetesi de bu açıklamayı Hakimiyeti Milliye Gazetesi'nden almış. Aslı Ankara'da Milli Arşiv'de 030 10 266 793 25 numaralı dosyada saklı tutulan belgeye göre, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kutsal Topraklar'la ilgili olarak Meclis'te yaptığı bu konuşmanın tam metni şöyledir:

 

ATATÜRK: HRİSTİYAN VE MUSEVİ TOPRAKLARI OLAMAZ

'Araplar'ın Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür. Araplar'ın arasında mevcud olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplar'dan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.

Şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.

KANIMIZI DÖKMEYE HAZIRIZ

Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin, Selahaddin'in idaresi altında, uğrunda Hristiyanlar'la mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur.”

Eve!, Bugün ülkemizi idare eden Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hükümet ve bakanlar ile topyekûn Türkiye’nin bölgede hakimiyetini arttırmak için çaba sarf ettiğini görmek gerekir. Dolayısı ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ortadoğu hakkındaki görüşleri doğrultusunda hizmet eden, proje üreten ve kararlarının ardında sağlam duran bir Türkiye gerçeğinin var olduğunu görmek gerekir.

 

YORUM EKLE