Mülteci

“Doğduğum yer değil, doyduğum yer memleketim” diye bir söz vardır. Bu söz genellikle “nerelisin?”diye sorulduğunda söylenir. Sen nerelisin Turan? Diye soran arkadaşına; - “Erzurum’luyum, lakin İşim burada. “Doğduğum yer değil, doyduğum yer memleketim” artık Mersinliyim. Ya sen?” diye konuşma böyle sürer gider. Dünyanın birçok yerinde etnik savaşlar sürüyor. Burada yaşamakta zorlanan insanlar göç etmenin peşindeler. Yine Afrika’nın birçok ülkesinde açlıkla boğuşan insanlar göç etmenin ve mülteci olmanın peşindeler. Bunlar, kendi memleketlerini terk edip, gidecekleri yerde iş bulup rahata erecekleri memleket arıyorlar ve bu nedenle ‘kaçak göçmen’ adını alarak sığınacak liman aramak için denizaşırı ülkelerin yolunu tutuyorlar. Irak, Suriye, Afganistan başta olmak üzere binlerce insan Türkiye’nin sınırlarını zorluyorlar. Türkiye adeta mülteci yurdu olmuş durumda ve halen elindeki imkânları, mağdur insanları korumak, güvenlerini ve huzurunu sağlamak için kullanan tek Avrupa ülkesi ünvanını korumaya devam ediyor. Kapı komşumuz Avrupa ve AB Ülkesi Yunanistan ise mültecileri denize dökerek, her türlü insanlık dışı muameleyi yaparak kovmanın derdinde… Yine Afrika’yı terk edip Avrupa ülkelerinde gelecek arayan insanlar hayal kırıklığına uğramaya devam ediyorlar. Avrupa ülkeleri mültecileri kabul edip etmeme arasında karasızlıklarını sergiliyorlar. Bugünlerde haberlere yansıyan İtalya ve Fransa arasındaki mülteci gerilimi bunun en son örneği. 230 mülteci gemisine izin veren Fransa, üç hafta boyunca izin vermeyen İtalya’yı eleştirdi. “İnsanlık öldü mü be!” Yeşilçam repliği hala hafızalarımızda. Öldürmeyelim insanlığımızı. Dünyamız çok büyük. Allah’ın verdiği nimetler bitmez. Yeter ki üretimi çoğaltıp, israf etmeden insanca paylaşabilirsek her insanın karnı doyacaktır. Huzur içinde yaşayacaktır. Hiçbir insan mülteci olmasın kendi öz vatanında mutlu yaşasın dileğimle… Sağlıcakla Kalın!