Şehir merkezinin keşmekeşliği, cadde ve yolların vizyonsuzluk nedeni ile gittikçe yetmezlik düzeyine ulaşan yetersizliği tüm bunlar şehrin alarm veren ve gittikçe artan elzem sorunları.
Bugüne kadar ‘’ hizmet retoriği’’ adı altında ikna edici devasa hizmet projelerinin bu kadim şehrin insanının yaşam serencamına layık görülmeyişinin yaşattığı hayal kırıklıkları gibi konuşulabilecek belki onlarca sorunun bizimle birlikte hala sorun olarak yaşamaya devam ediyor olması seçmeni sıçrama tahtası olarak görüyor olmanın en önemli göstergesidir.
Dünden bugüne kentin hizmet serencamını objektif bir bakış açısıyla filtrelediğinizde gelmiş geçmiş yerel yöneticilerin ya iş bilmez kifayetsiz belediye başkanları ya da belediyeyi kendi şirketinin bir yan kuruluşu olarak görüp her daim kendine çalışan basiretsiz isimler olarak görürsünüz. İşte bundan dolayıdır ki Mersin hiçbir zaman gerçek manada sahiplenilmediği gibi Mersin bugüne kadar hizmette bir ‘’ fetret’’ yani bir duraklama devri yaşadı.
Ne yazık ki son 5 yılda 3-5 üst geçit projesi dışında doğru dürüst bir şey yapılamadığı gibi ulaşım keşmekeşliğini ortadan kaldıracak metro gibi büyük projelere imza atılamadı. Belki şaşalı açılışlar yapıldı ancak sadece açılış yapılmakla kalındı. Hepimiz biliyoruz ki ‘’kentsel dönüşüm veya metro’’ gibi büyük projelerin hayata geçirilebilmesi ancak iktidar desteğiyle mümkündür. Bunun içinde bu kadim şehrin makus talihini değiştirmek için bu şehre Cumhur İttifakından bir belediye başkanının elinin değmesi gerekiyor.
- durum sağ partiler için kolay değil elbette. Zira karşılarında ‘’ ideolojik bağımlılık’’ psikolojisi ile her ne her kim olursa oy verebilecekleri ‘’ siyasal radikalizmi’’ önceleyen zamanı geldiğinde ise sandığa gidip tıpış tıpış oy verecek bir CHP ve '' etno- politik'' bakış açısıyla yani etnik temele dayanan politikaları amaç edinmiş DEM'li seçmen kitlesi mevcut.
İnsanoğlunun kendisinin sebep olduğu hiçbir sorunun çözümü imkânsız veya telafisiz değildir.
Çözüm Mersin halkının artık ideolojik bağımlılığı ve siyasal rekabeti önceleyen politikaları bir tarafa bırakıp hizmet eksenli politikaların tarafı olan politikacıları sahiplenmesidir.
Çözüm bu kadim kent için elzem önemli ve büyük projeler ortaya koyamamış yerel siyasal figürlerin tasfiye edilmesi buna göre siyasal duruş sergilenmesidir.
Ankara’dan yerel siyaseti belirleyenler hangi partiden olursa olsun Mersin için bugüne kadar tuttuğunu kopartan feraset sahibi gerçek manada donanımlı kişilikleri belediye başkan adayları olarak önümüze koyamadı. Geçmişten bugüne sistematik hayal kırıklıklarımızın bize yaşadıkları neredeyse hepimize birer siyasal evrim geçirtirken Mersin ile ilgili hayallerimiz hep iğdiş edildi.
Ancak hiçbir şey için geç değil. 31 Mart 2024 seçimleri için önümüzdeki günlerde sandık başına gidiyoruz.
Artık Mersin için yerel politikada bu toprakların hizmette hak ettiği yere gelmesi için yeni bir dirilişin realize edilmesi bu kadim şehir için katma değer üretecek donanım kalibresi yüksek yerel politikacıların sahiplenilmesi gerekiyor.
Artık Mersin halkının futbol takımı tutar gibi birilerine körü körüne bağlı siyasal aşırılığı değil akılcılığı, pragmatik politikaları esas alan akılcı ve faydacı bir anlayışı siyasete hâkim kılması kaçınılmaz görünüyor.
Artık hizmete aç potansiyeli ile önemli işler yapmaya odaklanmış başka amaçlara savrulmadan, ajandasında liyakat, dürüstlük ve donanım kriterini belirginleştirmiş, Mersin’i bir duraklama dönemi olan ‘’ fetret devrinden’’ çıkartacak yapacağı devasa hizmet projeleri ile dönem ‘’ Mersin dönemi’’ dedirtecek güçlü bir iradeye sahip Belediye Başkan adayı gerekiyor.
Bugün bu donanım kriterleri Cumhur İttifakı Mersin Büyükşehir adayı ‘’ Serdar Soydan’’ kişiliğinde bütünleşmiş ve belirginleşmiş görünüyor.
Serdar Soydan, genç enerjik tuttuğunu kopartan kişiliği, ortaya koyduğu projeleri ve bu donanım potansiyelini Cumhur İttifakının siyasi gücü ile bütünleştirdiğinde Mersin için neler yapılabilir bir düşünün.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılındayız ve ‘’ Türkiye Yüzyılı’’ vizyonuyla yeni bir perde açılıyor. Ve unutulmamalıdır ki Cumhur İttifakı davası sadece yerel hizmet davası değildir. Bu dava ‘’ Türkiye Yüzyılı’’ vizyonuyla yereli genelle bütünleştiren ‘’ büyük ve güçlü Türkiye’’ davasıdır.
Cumhuriyetimizin 2.yüzyılında perdesi açılan bu oyunun yeni başrol oyuncularından olacak bu ülke ‘’ Türk Yüzyılı’’ şiarıyla adım adım menziline yürürken bu büyük Türkiye davasında Mersin kendi geleceği için ‘’ hesapçılığı’’ değil ‘’ adanmışlığı’’ şiar edinmiş kadrolara ihtiyaç duyuyor.
Bu adanmış kadrolarla menzile yürüme şiarı Mersin için yerelden genele bir gelecek inşa etmek için Mersin’in devasa hizmetlerle buluşturulmasından geçiyor.
İşte bunun yolu Mersin insanının ideolojik temelli politik kaygıları, çıkar temelli politik beklentileri bir tarafa bırakarak hizmet eksenli politikaları öncelemesi Mersin’in geleceğine mührünü vurması gerekiyor. Bunun içindir ki Mersin için son fırsat Serdar Soydan’dır. Başarılar diliyorum.