KUSURA BAKIN
Amaçlarını biliyoruz. Araçlarını biliyoruz. Neye ve kime hizmet ettiklerini biliyoruz. Fazlasıyla özgürce yaşıyorlar yine de kalkıp özgür düşünce ve özgürlükten neden bahsettiklerini çok iyi biliyoruz.
Sanatçı ve sanat kisvesi adı altında büyük kitlelere ulaşmaya çalıştıklarını biliyoruz. Kullandıkları metotların duygular, insanlık, aşk ve sözde özgürlük üzerine olduğunu biliyoruz.
Sinsi sinsi bir imge ile bir mesaj ile bir söz ile içimize, beynimize, yaşantımıza ve hatta yaşam biçimimize kadar değiştirmeye çalıştıklarını biliyoruz. Hatta bunu da hiç hissettirmeden yıllarca yaptıklarını artık biliyoruz.
Şarkılarıyla, giyimleriyle, moda ve özgürlük çığırtkanlıklarıyla neye nasıl hizmet ettiklerini biliyoruz.
O yüzden;
LGBT çığırtkanlığı yapanlara ve savunanlara karşı vicdan mahkemesine girmeyi reddet.
Küresel güç; Siyonizm’in çocuklarına fırsat verme.
Sanat adı altında değerlerini yok etmesine izin verme.
İnsanlık diyerek vicdanını satın almalarına izin verme.
Aşk adı altında sapkınlıklarının ve sapkın düşüncelerinin; senin iradene hükmetmesine izin verme.
Özgürlük adı altında senin ahlaki değerlerini köreltmelerine izin verme.
Kendin, milletin ve ülken için bir iyilik yap ve seni değerlerinden uzaklaştırmaya çalışan ve bunu sanat, sanatçı adı altın da yapan kim varsa "dinlemeyerek" "sahiplenmeyerek" dur de!
Bu senin kendi varlığına ve yaradılış biçimine saygından boyun borcundur.
Kusura bakın çünkü onlar kusurlu...