KENDİNİZE GELİN KENDİNİZE

En sonunda çıldırttılar. En sonunda öyle alelade yazdırdılar. Gayet samimi yazıyorum. Evirip, çevirmeden. Eğip, bükmeden. Öyle sade. Öyle şeffaf. Neden mi?

KENDİNİZE GELİN KENDİNİZE

En sonunda çıldırttılar. En sonunda öyle alelade yazdırdılar. Gayet samimi yazıyorum. Evirip, çevirmeden. Eğip, bükmeden. Öyle sade. Öyle şeffaf. Neden mi?

İçinizdeki ölmüş insanlık bilinci ile içimdeki insanlığı öldürmeyi başardınız. Evet tam da öyle oldu. Kendi halinde, kimseye zararı dokunmadan, olabildiğince insanlara ve insanlığa faydalı işler yapma gayretinde, çabasında olan biriydim. Çocuklarımı da öyle yetiştirdim. Ama benim gibi naif, zararı dokunana bile zarar vermek niyetinde olmayan birini bu hale getirdiniz. Nankörlükle, lakaytlıkla, rahatlıkla, vurdumduymazlıkla, üzerime gele gele bu hale getirdiniz.

Ne oluyor yahu bu insanlara?

Ne yazılanı doğru okuyorsunuz, ne söyleneni doğru anlıyorsunuz. Her şeyi kafanıza kişiliğinize ve kendinize göre yorumluyorsunuz. Beyaz beyazdır, siyah siyahtır. Sarı sarıdır, mavi mavidir. Bunun keyfinize, işinize göre yorumlanması yok ki.

Ne oluyor bu eğitim camiasına?

Birisi şu eğitimcileri eğitsin. Eğitimcilerin bulunduğu, okul, idare, öğretmen vs. üzerine alınmak isteyen kim varsa hepsine yazıyorum. Kendini eğitememiş, kişiliğini oluşturamamış, vicdanları yosun tutmuş kim varsa, sorumluluğu lakaytlığa, rahatlığa, bencilliğe terk etmiş kim varsa hepsine yazıyorum.

Kendinize gelin kendinize.

Anlamadığım ve anlamak da istemediğim bir biçimde, eğitim camiasının başıboşluğu ile mücadele etmek zorunda neden bırakılıyoruz. Bunun ne kadar üzücü bir durum olduğunun bilincinde olan yok mu?

Anlayışlı oluyorsun, ezmeye çalışıyorlar, susuyorsun korkuyorsun sanıyorlar.

Korkmuyoruz efendiler.

Saygı duymak istiyoruz ama itinayla o saygı duvarlarını zorluyorsunuz. Artık yeter. Kimse bu meydandaki, okuldaki, öğretmenlerde ki sorumsuzluğun sebebi hesap versin.

Evet bu başıboşluğun sebebi kimse derhal hesap versin.

Parasız yaşanmaz evet. Ama ne ara onurunuzu, insanlığınızı, vicdanınızı, paraya değişecek kadar körleştiniz. Bu ne sorumsuzluk. Bu ne keyfiyetçilik…

Ne ara bu kadar köreldiniz. Ne ara bu kadar vicdanınızı kaybettiniz.

Bir çocuğun sağlığı yapılacak okul gezisinden daha mı kıymetsiz. Ne ara bu kadar gaddarlaştınız. Gezi parası için tek tek aranan veliler, çocuğun sağlığı için aranamıyor. Bu nasıl bir ahlak bilincidir. Sorarım size?

Nedir bu gezi aşkınız.

Eğitim camiasını; çocukları geziye götürmeye, sınav parası toplamaya, kaynak kitap istemeye verdiği önem kadar, çocukların, sağlığı konusunda ki hassasiyetlerinde kendilerinden annelerini aramalarını istediklerinde aynı özveriyle aynı iştahla, tek tek arayıp bilgilendirmeye davet ediyorum.

Evlatlarımızı sokakta bulmadık.

Kendinize gelin artık, kendinize…