Kadın

Kız çocuklarının yok edilmesiyle başladı kadına şiddet. İslamiyet öncesi yaşanan kadın cinayetleri taa!.. Anasının karnından kız olarak doğduğunda başladı. Doğar doğmaz “Bu kız” diyerek toprağa gömdüler. Kız çocuklarının değeri İslam’ın doğuşu ile anlaşıldı. Kız çocuklarının doğumundan hemen sonra toprağa gömülmesi sona erdi.

***

Kadının şiddet görmesi erkeklerin kadını, aşırı fanatik bir şekilde sahiplenmelerinden  kaynaklanıyor. 

“Sen benimsin”,

“Seni başkasına yar etmem”,

“Senin karnını ben doyuruyorum” vs…

Böyle olunca kadının istekleri, kocaları tarafından yok sayılıyor.

Hukuk devletinde evlilikte kadın-erkek eşitliği vardır. Evlenme memuru “iyi ve kötü günde” diyerek rızalarını alıp evlenme cüzdanına öyle imza attırıyor.

Eşit haklara sahip bir kadın, kocasına; “artık seninle olmuyor. Boşanmak istiyorum” dediği anda erkek egemenliği başlıyor. “Hayır olmaz. Ben istemedikten sonra kesinlikle olmaz. Seni başkasıyla düşünemem bile.” Diye söylenirler…

Erkek böyle der, erkek başka şeylerde ister. Mesela karısının üzerine bir kuma iki kuma üç kuma dört… neyse birden fazla kadını da karısı olarak almaya devam eder. Kadın ne yapsın kocası istedi diye boyun eğer… Fakat bir kadın kocasına, “Senden ayrılmak istiyorum” dediği anda nedense erkek tarafından olumlu karşılanmıyor. Ardından elvan çeşit şiddet başlıyor.

Bu günümüz toplumumuzda yaşadığımız olaylardan esinlenerek yapılan bir değerlendirmedir. Erkek ve kadın aile kurmadan önce aile olmanın gereklerini öğreten bir eğitimden geçseler, bol bol kitap okusalar, aydınlansalar bence kadına şiddet olayları yok denecek kadar çok azalır. Eğitim çok önemli.

***

Geçtiğimiz günlerde Mersin’de kocası tarafından sokak ortasında kurşunlanarak öldürülen merhume Filiz Kaplan’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, Toroslar Belediyesi İnsan kaynakları Müdürü ve Mersin Yazarlar Derneği Başkan Yardımcısı kardeşi Ali Kaplan’a Başsağlığı diliyorum.