Helikopterleri Saymak
Helikopterleri Saymak
On yaşındaydım.
Hem okuyor hem çalışıyordum.
Evimiz üç katlı, evin damından denize baktığım da gemileri sayardım.
Bir gün gemileri saymak yerine, gökyüzünde süzülen helikopterleri saymaya başladım. O kadar çoktular ki, ilk defa görüyordum. Büyüklerimiz, “Kıbrıs’a asker götürüyorlar, Türk askeri Kıbrıs’a çıktı. Barış Harekatı” derlerdi. Çocukluk aklı işte, ne kadar anladıysam… Fakat benim hoşuma giden şey, pır pır pır sesleri ile gökyüzünde süzülen helikopterleri saymak idi.
İlkokul bitti, ortaokul bitti, lise bitti ve yüksekokul bitti. İş hayatı başladı. Devlet memuru oldum ama gazetecilik hevesim hiç bitmedi. İlkokulda, ortaokulda, lisede ve yüksekokulda çıkardığım el yazmalı gazetelerime iş hayatında da devam ettim.
Çocukluğumda helikopterlerini saydığım 20 Temmuz 1974 tarihinde ‘Kıbrıs Barış Harekatı’ konulu haberimi, bu kez el yazmalı Aile gazetemde 23 yaşımda (1 Ağustos 1987 tarihli. Manşette.) yaptım.
İnsan özgürlük için yaşamalı, hem de doya doya soluklanmalı özgürlüğü. Özgür ülkesinin bayrağının gölgesinde yaşamalı, vatan toprağının üzerine seccade serip ibadetini yapmalı, ezanı minarelerden okunmalı. Bunun için o saydığım helikopterler çok önemliydi. Bunu bilmek gerekir. Kesinlikle bilmek gerekir. Çünkü, düşman seni boş bırakmaz. Onun için savaş gücünü arttıracak silahları kendimiz üretmeliyiz. Üretiyoruz da.
Kıbrıs Türkü’ne yapılan vahşetleri görmezden gelen düşman ülkeler, seni yapmadığın işlerle suçlarlar. Çünkü onlarda ahlak yok, insanlık yok, vicdan yok. Ve hala Kıbrıs Türk’ünün bağımsızlığını kabul etmiyorlar. Bunlar böyle vicdansızlar işte.
Rumları AB’ye almaları haksızlıktır. Adam kayırmacılıktır.
Her zaman iddia ettiğim gibi KKTC derhal dünya devletlerince özgür bir ülke olarak tanınmalıdır. İnanıyorum ki güçlü Türkiye yolunda, hızlı mesafe alan Türkiye, bunu da başaracaktır.
20 Temmuz 1974 ‘Kıbrıs Barış Harekatı’mız kutlu olsun.
Sağlıcakla Kalın!