Esnaf İşçimen: “Elbette tedbir almak bize düşen bir işti”
İstikbal Özel Haber-Fatma Aydın/ Hataylı esnaf, Mersin’de yaşıyordu. Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle birlikte o da sarsıntı yaşadı. Mersin’de yıkım olmamıştı ama onun akrabaları Hatay’daydı ve depremde çok fazla yakınını kaybetti. İşçimen Tekstil ünvanlı esnaf Rıza İşçimen, gazetemize konuştu. Haber müdürümüz Fatma Aydın’ın depremle ilgili yaşananları, yardımları, akrabaları içeren sorularını yanıtladı. Rıza İşçimen o acı günün ikinci günü Hatay’daydı. Antakya merkezde yaşayan iki yüze yakın köylüsünü kaybetti. Yakınlarından vefat edenleri toprağa verirken, bazı yakınlarının enkaz altından sağ kurtulmaları için dua etti. Devletin ve milletin yardımlar için seferber olduğunu anlattı.
ALLAH SABIR VERSİN MİLLETİMİZE, KOLAY BİR SÜREÇ DEĞİL
Depremin en çok etkilediği Hatay iline giden Rıza İşçimen yaşadıklarını gördüklerini şöyle anlattı: “Hataylıyım. Altınözü ilçesinden Babatorun köyünden. Türkiye’de 11 ili etkileyen deprem bizim Hatay’ımızı da çok fazla etkiledi. Acı veren bir olay. Allah sabır versin milletimize, kolay bir süreç değil. Sabretmeye çalışıyoruz. Elbette tedbir almak bize düşen bir işti. Temellerin sağlam olması, depreme dayanıklı olan binalarda olmamız aslında Allah’ın emridir. Tedbir onun için alınır. Birisi Peygamber efendimize soruyor. “Ya Resulallah, ben camiye gireceğim devemi bağlayıp da mı Allah'a tevekkül edeyim, bağlamadan mı Allah'a tevekkül edeyim"diye sorunca, Peygamber Efendimiz, “Önce bağla, (işini sağlama al) ondan sonra Allah’a tevekkül et.” Buyurdu.
DEVLETİ SUÇLAMAK EN KOLAY BİR İŞ, SEN BİR ŞEY YAPABİLİYOR MUSUN?
Bu binalar 50-60 sene önce yapılan binalar, belki daha eskiye varan binalar var burada. Bunların önlemini geriye dönük almak mümkün değil. Yardımlar hususunda birinci gün pek kimse yoktu. Hele ücra yerlerde arabanın ve hatta bisikletle bile gidilemeyecek yerler vardı. Yani oraya gelip de devlet nerede, AFAD nerede, Kızılay nerede demenin, ben yanlış olduğunu düşünüyorum. Devleti suçlamak en kolay bir iş. Sen bir şey yapabiliyor musun, elini cebine atıp bir katkıda bulunabiliyor musun, o enkazın içine girip de bir tuğlayı bir biriketi alıp, kenara atabiliyor musun, sen bir şey yapabiliyor musun? Önemli olan o. Ondan sonra diyeceksin ki eksikler var.
GIDA, GİYİM, BATTANİYE YÖNÜNDEN BOL BOL YARDIMLAR VARDI
Yardım hususunda yardımlar var. Allah razı olsun yardım sahiplerinden. Dediğim gibi birinci günü kimse yoktu. Bir şey yapılamadı ama daha sonraki günlerde affedersiniz yüzlerce ekmekler kıyafetler yolun kenarında alıp alıp götürenler vardı. Gıda ve giyim, battaniye yönünden bol bol vardı. Hatta bizim köye bir tır dolusu odun geldi. Allah milletimize devletimize zeval vermesin yardımlarda kusur yoktu. Gerçekten insan iftihar ediyor. Yani bu millete mensup olmaktan ben şahsen iftihar ediyorum. Allah milletimize de devletimize de zeval vermesin. Devlet de canla başla çalışıyor, üzerine düşen görevi var gücüyle uğraşıp yapıyor. Eksik var mı, eksiğe bakarak; hani devlet nerede bilmem ney nerede demenin bir anlamı yok. Bunu yanlış görüyorum. Allah zeval etmesin, Allah daim etsin. Allah böyle bir musibeti bir daha milletimize yakınlarımıza göstermesin. Sabırlar versin cümlemize.”
Mersinli Esnaf Rıza İşçimen ve Eşi Ganime İşçimen işyerindeler...
YAKINLARIMIZ RAHMETİ RAHMANA KAVUŞTU
Yakınlarının çoğunun vefat ettiğini gözleri yaşararak anlatan esnaf Rıza İşçimen, 4-5 gün deprem bölgesinde kaldığını söyledi. İşçimen; “Bizim yakınlarımızdan bacım, kocası, halamın oğlu onların genç oğlu 17 yaşlarında ve küçük yavruları torunları vardı onlar enkaz altında sizlere ömür rahmeti rahmana kavuştu. Onlarla ilgilenmek için depremin ikinci günü gittim, 4-5 gün orada kaldım. AFAD ekibine acaba bir katkımız olur mu diye… Hanımın abisi onun çocukları, hanımı rahmetli oldu, öbür abisinin, hanımı rahmetli oldu, ablasının kızı çocukları ile beraber rahmetli oldu, öbür kızının iki tane genç çocuğu rahmetli oldu. Benim amcamın oğlu torunu rahmetli oldu.
Yaralı kurtulanlarda var hanımın yengesi var tedavi görüp taburcu olanlar var. Hanımın yengesi enkazdan sağ çıktıktan sonra soğukta karanlıkta yapayalnız ne yaptın diye sorduğumda, “Ben orada yalnız değildim, benimle konuşanlar vardı” diye söyledi, tabi bu üç gün içindi. Ben şimdi duyuyorum dokuz gün on gün sonra hayata tutunan insanlarımız var, Allah sağlık selamet versin. Oranın atmosferi anlatılamaz ancak yaşanırsa insan fark eder. Soğuk olduğunu karanlık olduğunu ama hayata tutunduğunu söylüyorlardı.
HEPSİ MERKEZDE YAŞIYORDU O GECE ORADALARDI HEPSİ RAHMETLİ OLDU
Bizim köyümüzden köylümüzden iki yüze yakın insan vefat etti. Ufak bir köy fazla büyük değil, hepsi merkezde yaşıyordu o gece oradalardı hepsi rahmetli oldu. Allah cümlemize sabır versin büyük bir felaket. Bu felaket neticesinden ibret almamız gerekir. Daha çok birbirimizi sahiplenip, kenetlenmemiz gerekir.
TEK YÜREK OLARAK DAYANIŞMA GÖSTEREN MİLLETİMİZİN BENZERİ BİR MİLLET YOK
Allah’a şükrediyoruz ki, bütün dünyada olmayan bir dayanışma oldu dün gece Türkiye Tek Yürek bütün televizyonlarda yardımlaşma yayınlandı. Allah’a çok şükür diyorum ve bu felaketleri Allah uzak tutsun, bir daha göstermesin, Allah cümlemizi korusun ama gerçekten böyle felaketlerde tek yürek olarak dayanışma gösteren milletimizin benzeri bir millet yok. Allah razı olsun.” Dedi.