Engelliler Günü

Önce sakat dediler, sakat adında onlarca dernek kuruldu.

Sonra özürlü dediler,özürlüler adında dernekler kuruldu.

Sonra engelli dediler, engelliler adında onlarca dernek kuruldu.

Kurulan bu derneklerin çoğu adlarını değiştirmediler.

Kör, sağır, dilsiz, bedensel, zihinsel engeli olan insanlar adına söylenen bu adlar ne amaçla durmadan değiştirildi bilemiyorum.

Belki, dediler incinmesinler, yani “sakat”, “özürlü”  denilince olmuyor. Halk arasında askere gidemeyen engeli olanlara “çürük” de deniliyordu, hatta resmi raporlara bile çürük ibaresi konulmaya başlanmıştı.  Sakat ve çürük kelimeleri yerine engelli kelimesinin kullanımı ise yasa ile düzenlendi.

Şimdi yetkili ağızların çoğu açıklamalarında engelli kelimesini tercih ediyorlar. Engelli kelimesinin çağrışımı ise, kısaca engeli olan anlamında, kusurlu, özürlü vs. anlamında kullanılıyor.

“3 Aralık Dünya Engelliler Günü” olarak kutlanıyor. Engelli vatandaşlarımız bu günde kurum ve kuruluşlarca çeşitli etkinlikler yapılarak anılıyor. Onlarla birlikte etkinlikler düzenleniyor. Tabi bu yıl Koronavirüs salgınından dolayı etkinlikler sınırlandırıldı, yine de anmalar yapıldı. Engelli vatandaşlarla beraber olundu “ Bir gün bizlerde sizler gibi “engelli bir birey” olabiliriz mesajları verildi. Böylece engelli vatandaşlarımızın yanında olundu.

Tabi ki acı gerçek, kutlamalar bittikten sonra onlar; konuşamamaya, koşamamaya, duyamamaya, görememeye, düşünememeye devam edecekler. Acı gerçek bu. Acıyı azaltmanın tek yolu ise onları topluma kazandırabilmenin bir yolu olması. Örneğin: Bedensel engelliler, görsel ve dilsiz engelliler ve hatta bazı zihinsel engelliler ‘öyleleri var ki kitaplar dolusu makale, şiir yazabiliyorlar) bilgisayarlarda iş bulabilir. Böylece hem topluma katılacaklar, hem iş sahibi olacaklar hem de yaşamdan tat alacaklar.

Kutlamalara ilaveten, engellilere iş verelim…

Sağlıcakla Kalın!