Devletçilik

Devletçilik

Atatürk’ün ilkelerinden biri de ‘Devletçi’ olmak.  Devlet, milletin ortaklığı ile kurulan soyut bir kavramdır. Devlet, milletten elde edilen vergiler ile güçlü olur. Milletin içindeki yapılar yine devletin ayakta kalması için, güçlü olması için gayret göstermeliler. Devlet ise, ekonomide serbest piyasa ve birey olarak yapılanmalı fakat serbest piyasanın giremediği ekonomik yapılara devlet girer esaslı olmalıdır. Ancak devlet her daim bireyini korumakla görevlidir. Atatürk’ün devletçilik anlayışı böyle anlatılır.

Dış siyasetinde ise devlet ancak devletler ile muhatap olur. Gücü oranında muhatap devletlerini kendi tayin eder.

Milletin güçlü olması demek devletinde güçlü olması demektir. Onun için yapılan yatırımlar milletin refahı ve kalkınması yönünde olmalıdır. Devlet ise yatırımların önünü açacak teşvikleri sağladığı gibi, can ve mal güvenliğini teminat altına alacak her türlü güveni vermelidir. Güven verildiğinde iktisadi ve ilmi konularda ardı ardına ataklar gelir ve Atatürk’ün istediği çağlar üstünden sıçramayı yaparak dünyanın 5’ten büyük olduğunu ispatlar.

Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve Cumhur İttifakının yaptığı budur. Güçlü Devlet için, üzeri kapatılan petrol kuyularının açılarak günlük varil üretiminin arttırılması sağlanıyor, Karadeniz’de doğal gaz bulunuyor ve Akdeniz’de (Mavi Vatan) da sondaj çalışmaları sürüyor. Savunma sanayi, eğitim ve iktisadi yatırımlar, tarım ve sağlık yatırımları bunu gösteriyor.

Sınırlarımızda ki terör tehditleri anında yok ediliyor… Irak’ta, Suriye’de Filistin’de mazlum insanlara sahip çıkılıyor. Bugünlerde de Ege de 12 adalar ve Batı Trakya’da Türk soydaşlarımıza sahip çıkılan hamleler yapılıyor. Yani devlet üzerine düşen görevleri eksiksiz yapıyor.

Millet de zaten bu durumu görüyor ve alkışlıyor. Yalnız her toplumda muhalefet olduğu gibi ülkemizde de muhalefet var ve bu başarıyı alkışlamıyorlar. Tam aksine iktidarı yıpratmak için bu günlerde gündemde olan; iktidar partisi bakan ve üst düzey yöneticileri üzerinden uygunsuz çıkışlar yapılıyor. Osmanlı dönemindeki “kelle isteyenler” gibi…

“Güçlü Devlet Milli İktidar” her türlü güçlüklere rağmen, Pandemi döneminin ekonomik olumsuzluklarına rağmen,  “devletçiliği” yerine getirmeye devam ediyor…

Devleti millet yaşatır, millet korur. Güçlü devlette milleti yaşatır.

 

YORUM EKLE