Çeşmedeki Yazı

Çeşmedeki Yazı

Gazeteci yerinde durmamalı. Gezmeli, görmeli, araştırmalı yerinde ve doğru haber yapmalı. 25 yıldır yerinde ve doğru haber ilkemizden vaz geçmedik. Gezdik dolaştık ve gördüklerimizi haber yaptık.  Yine bir köy gezisi yaptık. İstikbal Gazetesi Haber Müdürü ve İmtiyaz Sahibi Fatma Aydın ve kurucu köşe yazarı olarak ben ve birkaç yazar arkadaş ile Mersin’i en son köylerinden biri olan Alanyalı’ya gittik. Muhtar Ahmet Duran Yelli bizleri misafir etti, mahalleyi (köyü) gezdik. Mahalle sakinleri ile sohbet ettik. İnsanlarla bir araya gelmenin onlarla hal hatır etmenin anlamı çok büyüktür. Arkadaş edinirsiniz, yardımlaşmayı, paylaşmayı yaparsınız. Sosyal insan olmanın önemli yanı budur işte.

Şehir yaşamıyla kıyaslamayacağım. Oldukça farklıdır.

Kırsal kesimde yani köylerde yaşayan insanlar birbirlerini çok iyi tanırlar. Birbirleri ile kenetlenirler. Sorunlarını birlikte (imece ile) aşarlar. Üstelik geleneklerimizi yaşatırlar.

Alanyalı Mahallesini gezerken bir çeşme dikkatimi çekti, birde ben köşk diyorum yoldan gelip geçenler sudan içip köşkte dinlensinler diye ahşaptan köşkte yapılmış ve duvarına seccade asılmış. Ne kadar ince bir düşünce değil mi? Gidip görmenizi salık veririm.

Bir de çeşmedeki yazıyı okuyunca çok duygulandım. Şöyle yazıyor: “Bu çeşmeden su içenin bileği tunç olur. Türk’e kefen biçenin sonu korkunç olur. Hacı Hasan Yelli ve Eşi Hacı Havva Yelli Hayratıdır.” Ne kadar güzel ve anlamlı bir hayrat suyu yaptırılmış.  Yaptıranlardan Allah razı olsun.

Gezen insan daha çok öğrenirmiş… Gazetecilik gereği bu güne kadar Mersin’in gezmediğimiz çok az köyü (Mahallesi) kalmıştır. Allah sağlık sıhhat verdiği sürece gezmeye devam…

Sağlıcakla Kalın!

YORUM EKLE