Başkan Türkili; “Her türlü iyileştirme çalışmalarının takipçisi olacağız”
İstikbal Özel Haber/Fatma Aydın- Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (MERSİNSMMMO) üyeleri Mersin Defterdarlığı önünde toplanarak; yoğun iş temposu yüzünden bazı meslek mensuplarının vefat ettiğini dile getirdiler ve muhasebe işlemlerinde ki yoğun iş düzenlemelerine tepki gösterdiler. Mersin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Emin Levent Türkili, Mersin Ekonomi Platformu Başkanı Servet Özkaya, Anadolu Yönetim Danışmanları Derneği Başkanı Ferudun Gündüz, Mersin Parekendeci İş Adamları Derneği Başkanı Özcan Demir, Çukurova Genç Girişimci İş İnsanları Derneği Başkanı Sibel Gelbul, basın mensupları katılırken, muhasebeciler ise eş ve çocukları ile katıldı. Başkanı Emin Levent Türkili konuşması esnasında ise “Susma haykır angaryaya hayır”,”Mali Müşavir köleniz değildir.”, “Meslek onuru haksızlığı yenecek!” şeklinde sloganlar tekrarlanarak atıldı. Ellerde ise tepkilerini dile getiren dövizler taşındı.
Muhasebecilerin her şartta hizmet ettiklerinin altını çizen Başkan Emin Levent Türkili,
“Üreten, canlı, dinamik ve güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti hedefi için çalışan, ekonominin kaydını tutan ve mali danışmanlık yapan, cefakâr ve fedakâr meslek örgütünün değerli fertleriyiz.
Memleketin her köşesinde işletmelerimize hizmet vererek hem onların ilerlemesine hem de bunun doğal sonucu olarak ülkemize fayda sağlanmasına aracı olan ve bunun sorumluluğunu alan değerli meslektaşlarım sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum…” diyerek selamlaşmasının ardından Başkan Türkili sorunlarını dile getirdi;
Başkan Türkili; “ “Bilindiği üzere kamu; Eğitimden sağlığa, ulaşımdan diğer bütün hizmetlere kısacası vatandaşın doğumundan ölümüne kadar tüm sürecindeki ihtiyaçlarını, aldığı hizmetleri, topladığı vergileri kullanarak gerçekleştirmektedir. Verginin neredeyse tüm aşamaları adeta bir devlet memuru gibi mali müşavirler tarafından yerine getirilmektedir. Her ne kadar görmezden gelinse de sistemin işleyişinin en önemli unsuru mali müşavirlerdir.
GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRİYORUZ
Bizler işimizi yapmaktan hiçbir zaman gocunmadık. Pandemide vergi mükellefleri iş yerlerini açamaz, personelleri işe gidemezken kamu görevimizin bilinci ile ofislerimizde bakanlık tarafından verilen özel izinle görevimizi can siperane yerine getirdik. Çıkarılan kısa çalışma ödeneği ile çalışamayan personellerin devletin sunduğu kısa çalışma ödeneklerini alabilmeleri için en azından yaşamsal temel ihtiyaçlarını giderebilmeleri adına kendimizin ve ailemizin sağlığını görmezden geldik. Birçok kayıplar verdik; ama her şeye rağmen verginin ülke ekonomisindeki yaşamsal önemini bilerek görevimizi yerine getirdik ve getirmeye de devam ediyoruz.
ANCAK SESİMİZİ DUYAN OLMADI
130 bin meslek mensubumuz ve birlikte çalıştığımız büro emekçilerimizle görevimizi yerine getirirken beden ve ruh sağlığımızı korumakta artık çok zorlanıyoruz.
Ofislerimiz evimiz oldu. İnsanca yaşamak bizim de hakkımız dedik. Yorulduk, insani koşullarda çalışmanın en temel hakkımız olduğunu haykırdık. Ancak sesimizi duyan olmadı.
İnsan hakları evrensel beyannamesinin 3. Maddesi ‘yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır’ hükmündedir. Mali müşavirler olarak bizler de en temel haklarımızı istiyoruz!
Ülkemizin şeffaf, öngörülebilir, sade ve kolay anlaşılır, az kazanandan az, çok kazanan çok alınan bir vergi sistemine sahip olması gerektiğine inanan ve bunu savunanlardanız.
Enflasyon düzeltmesi sürecini ve bunun getireceklerini ticaret ve sanayi odasına, esnaf ve sanatkârlar odaları birliğine, Mersin ekonomi platformuna, iş dünyasına, vergi mükelleflerine ve tüm kamuoyuna açıklığı ile anlattık.
Enflasyon düzeltmesinin zorunlu olduğunu ancak her geçici vergi döneminde değil yılda bir kere ve düzeltme sonucu oluşacak kar veya zararın vergiye etkisi olmaması gerektiğini defalarca dile getirdik. Bilançoların dönemsel olduğunu, 3’er aylık dönemlerde bilanço hazırlamanın yanlış olduğunu ifade ettik.
TALEPLERİMİZ GÖZ ARDI EDİLDİ
Kamu idaresinin kadroları tarafından, bu işin icracısı ve bileşeni olan bizlerin görüşleri ve talepleri göz ardı edilerek, hayatın ve ülkenin gerçekliğinden tamamen uzak, masa başında bireysel düşünceler ve sırf vergi toplayabilme hedefiyle dayatılan yasal düzenlemeler bizlerin insanca yaşam hakkını elinden almaktadır.
Bu kapsamda yapılacak kanunların gözden geçirilmesi, vergilendirme süreçleri ile beyanname ve bildirimlerin sadeleştirilmesi ve sayılarının azaltılması gibi her türlü iyileştirme çalışmalarının ısrarlı takipçisi olmaya devam edeceğiz.
YOĞUN İŞ TEMPOSUNDAN DOLAYI BAZI MESLEKTAŞLARIMIZI KAYBETTİK
Bu süreçte sadece yaşadığımız Mersin özelinde meslektaşlarımız İbrahim Birsel, Serkan Serpin, Mehmet İşçi, Eyyüp Yaşar’ı iş yoğunluğu ve strese dayalı kalp krizinden, Sadettin Odabaşılar’ı da bürosunda yaşamına son vermesi nedeni ile kaybettik. Aynı nedenlerden dolayı birçok ilimizde de meslektaşlarımız aramızdan ayrıldı.
Meslektaşlarımız yoğun iş temposu, uykusuz geceler ve stres temelli, doktorların çalışmamaları yönündeki telkinlerine rağmen üzerlerine yüklenen eziyet mahiyetindeki işler, akla mantığa uygun olmayan ceza tehditleri ile genç yaşta hayatlarını kaybettiler. Yaşam hakları ellerinden alındı. İnsan yaşamak için çalışır bizler çalışmak için yaşar hale geldik. Bizlerin sesinin duyulması için daha kaç eve ateş düşmeli, kaçımız daha iş yapabilmek, yasa ile verilen kamu görevimizi yerine getirebilmek adına kanuni düzenlemeleri yapanların akıl ve mantıktan uzak düşünce ve uygulamaları uğruna çalışmayan sisteminiz önünde iş yapalım derken ölmeliyiz?
Hayatını kaybeden tüm meslektaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, geride kalan sevenlerine sabırlar dileriz.
TALEPLERİMİZ BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİDİR
İş yükü ve angaryalar altında ezilen 130 bin mali müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimiz bir an önce hayata geçirilmelidir. Hazine ve maliye bakanımıza, tüm bakanlık bürokratlarına ve idari kadrolarına çağrımızdır… Sesimizin duyulması için daha kaç meslek mensubumuz hayatını kaybetmeli, daha ne çeşit sorunlarla mesleğimizi icra etmeye çalışmalıyız? Yetmedi mi? Bu haykırışlarımıza artık kulak tıkayamazsınız. Bıçak kemiğe dayanmadı, bıçak kemiği çoktan deldi geçti. Sabrımız kalmadı!” Şeklinde konuştu.