1000 yıl önce neler yaşadıysak, işte bugünlerde de onu yaşıyoruz. Anadolu’ya yerleşmek için öz vatanlarından kopup gelen atalarımız, Anadolu’yu Türk yurdu yapmak için oba oba geldiler ve yerleştiler. Tarih 26 Ağustos 1071’i gösterdiğinde, Türklerin Anadolu’ya gelişlerini durdurmak ve Anadolu’dan çıkartmak için Bizans ordusu çok kalabalık bir ordu ile Türklere Malazgirit’te saldırıya geçtiler. Sultan Alparslan Türk ordusunun az olmasına bile aldırış etmeden namazlarını kılıp dualarını ettikten sonra iman gücü ile Bizans ordusunu darmadağın etti ve İmparator Romen Diojeni esir aldılar… Böyle 26 Ağustos 1071 tarihi Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi için çok önemli bir gündü… nitekim Türkler Bizanslıları yendikten sonra daha fazla Türk boyları Anadolu’ya geldi… Bunun üzerine Avrupa ülkeleri Bizans imparatoruna yardım için Haçlı orduları gönderdiler… Her gelişlerinde öldüler ama onların yok oluşlarını engelleyemediler. Osmanlı İmparatorluğu 1299 yılında kuruldu. Kuruluş tarihinden 154 yıl sonra İstanbul fethedildi. İstanbul’un fethi Avrupayı korkuttu. Ve Türklerin Avrupa Avrupa sesleri ortalığı inletti… Viyana kapılarına dayanan Türkler orda durakladı…
Yani bu şu demek oluyor 150 yıl Türk devletinin güçlenmesi için yeterliydi… Şimdi günümüze baktığımızda. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1923’te ilan edildi. İki yıl sonra 100 yaşında olacak.
O zamanın Konstantinopolis (İstanbul)’u, devlet kurduktan 154 yıl sonra fetheden Türkler, şimdiki yüz yaşındaki güçlü Türkiye’nin neler yapabileceğini Avrupalılar çok iyi biliyorlar. Bunun için başta Fransa olmak üzere Ege denizinde ve Akdeniz’de hiçbir hak iddia edemeyecek olan Yunanistan’ı korumakla mükellef oldular… Ona destek oluyorlar. Silahlardan arınmış olması gereken adalara uçak indiriyorlar, gemi gönderiyorlar, asker yığınağı yapıyorlar… Yani bu durumu günümüzün haçlı ordularına benzetebiliriz. Çünkü Avrupalılar Bizans’ı korurken, Türklerin Avrupa içlerine gelmelerine engel olmayı hedefliyorlardı. Ama korktukları tabi ki başlarına geldi… Türkler Avrupa’nın içlerine kadar yerleştiler. Şimdi de Yunanistan’ı korumakla Türklerin Avrupa’ya söz geçirmesini engellemek çabasındalar. Ama korkunun hiçbir şeye faydası olmadığını bilecekler ve Avrupalılar ne yaparlarsa yapsınlar, Türk’ün Doğu Akdeniz’deki ve Ege denizinde ki haklarını Allah’ın izni ile elinden alamayacaklardır. Çünkü Türkler bedel ödemesini de bedel ödetmesini de çok iyi bilir.