ARTIK (1) OLMA ZAMANI…

Artık kişisel hesapları bir tarafa bırakıp hep birlikte bir DAVA şuuru içinde yeni bir yola revan olmak yeni başlangıçlara kapı aralamak gerekiyor. Ancak bu şekilde sonuç alınabilir hedefe varılabilir yürünecek bu kutlu yolda.

Bu yol; ‘’ TÜRKİYE YÜZYILI’’ vizyonuyla cumhuriyetimizin 2.yüzyılını Sayın Erdoğan’ın ifadesiyle bir ‘’ TÜRK ASRI’’ yapma, yürünecek bu yolda dünyayı bir tarafa çekerek menzile odaklanma yoludur. Bu yolda; rehavete, nemelazımcılığa, gevşekliğe ve şuursuzluğa yer yoktur, olmamalıdır.

Artık Mersin sathında Cumhur İttifakı’nın MHP tarafının adayları netleşmiş AK Parti tarafının 4 ilçe adayı beklenmektedir. MHP tarafının adayları netleştiğine göre artık tüm aday adaylarının pozisyonlarını gözden geçirmeleri mevcut adaylar etrafında sağlam bir duruş sergilemeleri gerekiyor. Söylediğim gibi artık yürünecek bu yolda gevşekliğe, kişiselliğe, nemelazımcılığa yer yoktur olmamalıdır.

Bir ve beraber olursak ‘’rüzgâr karşıdan ne kadar sert esse de sağlam bir kayadan kopartacağı sadece tozdur.’’

Adayların belirginleşmesi sonrası sanki seçim kazanılmış veya kaybedilmiş gibi bir hava oluşmuş görünüyor. Bu ambiyansın çabuk terkedilmesi bir an önce sahaya sirayet edilmesi gerekiyor. Şunu söylemem gerekiyor ki yürünecek bu yolun Cumhur İttifakı açısından oldukça zor ve bir o kadar da meşakkatli bir yol olduğunun bilinmesi gerekiyor. Zira 2019 seçimlerinde sahada bir sıkıntı var dediğimde birileri bana bu iş bitmiş okey dönmekten bahsediyordu. Gelinen noktada haklı çıkan ben oldum. Zira 2019, 2014 ile kıyaslanıyordu. 2014 yerel seçimlerinde MHP perspektifinden Mersin’in kazanılması elbette kolaydı ancak bir tesadüf değildi. O dönemde iki faktör bu başarıya kolon işlevi görmüştü.

Birincisi 3 dönem çok bir şey yapmayan Macit Özcan dönemine katlanmak zorunda kalan önemli bir kısım sol seçmenin tercihini değişimden yana kullanma opsiyonuydu.

Diğeri ise Sayın Kocamaz’ın Tarsus Belediye Başkanlığı dönemindeki tecrübe katsayısını da kullanarak çok erken dönemde elde ettiği adaylığını garantiye almasının ardından seçime 15 ay kala sahaya inme akıllılığıydı. Zira 2014 tarihli 6360 sayılı yasanın dayattığı Mersin Büyükşehir’in sınırlarını 15.485 km2 ye çıkartan bu devasa alanı gezmek ciddi bir zaman ve bir o kadarda emek gerekiyordu. Koşullar ve tecrübe faktörleri Mersin’de uzun bir aradan sonra bir sağ partiye MHP’ye başarıyı getirdi.

Ancak bugünkü koşullar 2014’ün seçim koşulları değil. Bunu 2019 yerel seçimlerinde de gördük. HDP’nin de destek verdiği Sayın Vahap Seçer yaklaşık % 4 puan yani yaklaşık 43-44 bin bandında ipi göğüslemişti.

Son 2023 genel seçimlerinde %42 ye %38 yani %4 puan farkla millet ittifakı yine önde. Tabi % 15 yani 190 bin küsür oya sahip DEM’i ( HDP ) saymazsak. Geriye % 12 puan ve 146 bin küsür oya sahip İYİ Parti’nin durumu ne olacak otonom politikalarında diretip bağımsız aday mı çıkaracak veya bir bloka mı destek verecek en azından bu günün penceresinden baktığımızda bu net değil. Ancak her halükârda taban geçişkenliğinin azımsanmayacak oranda Cumhur İttifakı adayına yönelebilme durumu muhtemel görünüyor.

Benim buradan gördüğüm DEM her ne kadar ülke genelinde aday çıkartacağım dese de özellikle İstanbul, Ankara, Batı ve Güney illerinde CHP adayına destek verecek. Bu durumda Mersin’de de aday çıkartmayarak Sayın Seçer’e, 2019’da olduğu gibi desteğini yeniden güncelleyecek.

İYİ Parti’nin seçmen mobilizasyonu yani seçmen akışkanlığı buna göre belirginleşebilir. DEM mevcut Başkan Sayın Vahap Seçer’i desteklerse ki yine destekleyeceğini söylemiştik. Bu durumda gerek kamuoyu gerekse mahalle baskısı İYİ Parti’li seçmenin iradesini partiden bağımsız olarak en azından Mersin Büyükşehir için ‘’ bağımsız politika’’ seçeneğini yeniden gözden geçirmesine kapı aralayabilir.

Sayın Vahap Seçer güçlü bir rakip. Adamda kibir yok, PİAR’ı ‘’public relationsı’’ yani halkla ilişkileri iletişimi çok çok iyi.

Eğer ‘’teknokrat belediyecilik’’ yapamıyorsan ‘’ sosyal belediyecilik’’ üzerinden halkla iletişimi ilişkileri iyi tutacaksın. Sayın Seçer’in yaptığı da bu. Belli yerlerde katlı kavşak geçitleri yaptı ancak bunlar dışında metro gibi mega projeler ortaya koymasına rağmen sonuçlandıramadı. İnsanoğlu fıtratı gereği sonuca bakar. Yoksa yaşadığın fırtınaların seni kıyıdan ne kadar uzaklaştırdığına değil.

İşte bu yüzdendir ki Cumhur İttifakı adaylarının sahaya indiklerinde ve dahi seçim sonrasında kibri ayaklar altına alıp üzerinde tepinmeleri ve samimiyetten iletişimden kopmamaları ve korkmamaları gerekir. Zira ‘’ siyasetçinin sicil amiri haktır.’’ Sandığa gidildiğinde siciline göre karneyi seçmen verir. Yine her zaman söylerim ve yine söyleyeceğim siyasette devamlılık düşünüyorsanız ‘’ siyasette kıbleniz halk olmalıdır.’’ daha ötesi yok.

Bu gerçeklik özellikle yerel siyaset için en önemlisidir. Genel siyasette bir toplumsal veya siyasal rezerviniz olmasa bile liste ön sıralarını paylaştığınız ölçüde kazanırsınız ancak yerel siyasette halkla bütünleşik olmak her daim onlarla yatmak onlarla kalkmak özel yaşantınızdan gece gündüz ödün vermek gerekir. Yani yerel siyasette 5 yıl boyunca bu kıstaslarda siyaset ve hizmet yaptığınız ölçüde bir ‘’ karşılık’’ üretir buna göre bir ‘’ toplumsal rezerv’’ biriktirmiş olursunuz.

Her zaman söylerim insan kendini kasmadan şeytani arzularına gem vurup yaratılış fıtratının gereğini yerine getirse su yolunu bulacak büyük denizlerle hatta okyanuslarla vuslatını sonlandıracak ancak biz insanoğlu olarak buna izin vermiyoruz. Bir yerlere bir makama geldiğimizde bir statüye kavuştuğumuzda başkalaşıyor kendimizi tanımaz hale geliyoruz.

Mersinli ve Toroslarda yaşayan biri olarak Cumhur İttifakının Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Sayın Serdar Soydan ve Toroslar Belediye Başkan Adayı Sayın Ali Öz’e naçizane tavsiyem ‘’kibri, ötekileştirmeyi ve samimiyetsizliği’’ ayaklar altına alıp halktan kopmadan ‘’ bir garip Yunus misali’’ sırtınıza ‘’tevazu, doğruluk ve samimiyet’’ hırkasını heybenize de şeyhi Tapduk Emre’nin ‘’hizmetkarlık’’ azığını alarak yola revan olmanızdır.

Allah yar yardımcınız olsun!