Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yolu

Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne 1954 yılında taraf olmuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkını 1987’de, zorunlu yargılama yetkisini ise 1990 yılında kabul etmiştir. 2004 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle de başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere, Türkiye’nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere, kanunların üzerinde bir değer atfedilmiştir. Anayasamızca da bu durum 90. M0addede açıkça ifade edilmiştir.

Temel haklarla ilgili değişikliklerin son halkası, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun açılmasıdır. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu bir hukuk kurumu olarak yenidir.

Bireysel başvuru; bireyin ihlal edilen hakkının hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda güvenceye kavuşturulmuş olması kaydıyla aranabildiği, temel hak ve özgürlükleri eğer ki kamu gücü tarafından ihlal edilmişse, iç hukuk yollarının tüketilmesi kaydıyla başvurulan bir hak arama yoludur. Bu manada anayasa mahkemesine bireysel başvuru yolu iç hukuktaki en son durak olarak nitelendirmek yerinde olacaktır.

Bireysel başvuru, bu kanun yolunun işletilmesi için evvela varsa idari ve yargısal diğer yollar tüketilmelidir. Bu husus oldukça önemlidir. Tüketilen bu yollar aşama aşama bireysel başvuruya başvuran kişi tarafından açıklanmalıdır.

                     Bu yolu kullanırken her konuda bireysel başvuru olarak, hak arıyorum diyerek başvuramayız. Anayasa ile Türkiye’nin kabul etmiş ve imza koymuş olması şartı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve eki protokollerde koruma altına alınan bir hakkın ihlali söz konusu olduğunda bu kanun yolunu kullanabilmekteyiz. Aksi durumda sonuç olumsuz olacak, yapılan başvuru reddedilecektir.

Bireysel başvuruyu ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylen ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir. Herkesin herhangi bir sebeple başvurusu mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular, bizzat mahkemeye yapılabileceği gibi herhangi bir il ya da ilçe adliyesinde bulunan mahkemeler aracılığı ile de yapılabilir. Süre açısından oldukça kısa bir dilim belirlenmiştir. Bireysel başvuru, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde yapılması gerekmektedir. Otuz günlük süre yerine mağduriyetleri önlemek adına bu sürenin arttırılması daha yerinde olacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurular için altı aylık başvuru süresi öngörülmüştür. Bunu da belirtmemiz gerekir çünkü benzer iki mahkemenin bireylere verdiği başvuru süresini karşılaştırmak yerinde olacaktır.

            Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru iç hukuk bakımından en son olarak tüketilmesi gereken bir yoldur. Bu hukuk yolu tüketilmeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmak mümkün değildir.

           Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması için belli bir harç ücreti ödenmektedir. Başvurunun ret gelmesi durumunda para cezası da öngörülmektedir. Harcın ve para cezasının hak arama hürriyetinin işgalini oluşturabilecek nitelikte olmaması gerekmektedir. Ülkemizin insan hakları hukuku alanında gelişmesi açısından oldukça önemli ve isabetli kararları olan Anayasa Mahkemesi, hukuka büyük katkı sunmaktadır.

          Bireysel başvuru sonrasında değerlendirilen kararlar genel bağlayıcılık etkisine sahip değildir. Yalnızca başvuran açısından sonuç doğurmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’ de yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlamaktadır.

YORUM EKLE