9 Eylül

Kurtuluş savaşı çetin savaşlarla sürdüğü günlerde, Yunanlılar İzmir’den başlattığı işgali Anadolu’nun içlerine kadar getirmişti. Her işgal ettikleri köyde kasabada, şehirde her türlü canilik, barbarlık vardı. Kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, erkekleri öldürüyorlardı. Tam bir vahşet sürüyordu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan TBMM ve oluşturulan düzenli ordu, İşgalci Yunanlılara karşı savaşmaya başladı. Birinci İnönü, İkinci İnönü, Kütahya-Eskişehir savaşları, Sakarya meydan savaşı ve sonunda Başkomutanlık meydan muharebesi ile Yunanlıları mağlup etmeye başardı. En son, Yunanlılar Türk Ordu’sunun yaklaşması üzerine İzmir’i ateşler içinde bırakarak Ege denizine döküldüler. Tarih 9 Eylül 1922… İzmir işgalden kurtulmuştu.

Türklerin denize döktükleri Yunanlıları, Atina’ya kadar kovalamaları çok zordu. Denizde kullanılacak savaş gemileri yeterli değildi. Bunun için Yunanlıların İzmir’de denize dökülmeleri ile yetinildi. İleri tarihlerde Ege denizindeki irili ufaklı onlarca ada Türkler ve Yunanlılar arasında sürekli sorun olarak tartışıldı. Yapılan Uluslararası antlaşmalar ile adaların silah ve askerden arındırılmış olması şartlara bağlanmıştı. Buna rağmen Yunanlılar bugün Türkiye’nin kıyısına 2,5 km uzaklıkta ki Meis adasına asker çıkartıyor, sorunlar üretmeye devam ediyor… Ege denizindeki 6 mil sınırını 12 mile çıkartmayı arzuluyor… Tabi ki kabul edilemez. Türkiye derhal bunun, savaş sebebi olacağını açıklıyor.

9 Eylül’de İzmir’de denize döktüğümüz Yunanlıları, Ege denizinden çıkartmak, adaların gerçek sahibine kavuşması elzem olmuştur. Zaten Misak-i Milli ilkelerinde 12 adalar diye tabi edilen yerlerde vardır. 9 Eylül 1922’de yarım kalan işimizi bugün olmasa da yarınlarda mutlaka tamamlamak gerekiyor. Çünkü bu Türkiye’miz için, devletimiz için bir beka sorunudur.

Artık, ‘Zeytin dalı uzatmak’ diye bir düşünce olmamalı.

Sağlıcakla kalın!